Öncelikle Sayın Başbakanımıza bu zor görevlerinde üstün başarılar diler saygılarımı sunarım. Şu anda TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda 2015 mali yılı bütçesi görüşülmektedir. Size arzlarım bu konuda olacaktır. Çünkü görüşülmekte olan 2015 malı yılı bütçesi de 14 Mayıs 1950 tarihinden bu yana TBMM lerince kabul edilerek yürürlüğe giren tüm bütçeler gibi açıktır. Tasarrufa hiç önem vermemektedir. Yatırımlar ise milletimizin cebinden para veya sofrasından yiyecekleri içecekleri alınarak yapılmaktadır. Enflasyon ve açık bütçenin yaşamadaki izdüşümü maalesef budur..

 Şu anda TBMM Bütçe ve Plan komisyonunda görüşülmekte olan 2015 mali yılı bütçe kanunu teklifine göre;

2015 mali yılında verilen ödenekler toplamı: 472 943 000.000 TL dir.

2015 mali yılında Tahmin edilen gelirler toplam ise:448.400.000.000 TL olarak hesaplanmıştır.

Tahmin edilen gelirler toplamı ile giderler farkı “ Bütçe açığı” 24,5 milyar TL net borçlanma ile karşılanacaktır.

Görüldüğü gibi bu bütçe de Türk milletine acılar yokluklar ve felaketler yaşatan 14 Mayıs 1950 den sonra yapılan bütün bütçeler gibi açık bir bütçedir. Türk milletinin 24,5 Milyar TL daha fazla borçlandırılmasını ön görmektedir. Bu bütçe TBMM de kabul edilerek Cumhurbaşkanınca imzalandıktan sonra yürürlüğe girdiğinde Türk Milletini daha önceki bütçeler gibi üzücü olaylar yaşamasına neden olacağını söylemek için kâhin olmaya hiç gerek yoktur. Bütçedeki faiz harcamalarından seyahat harcamalarından lüks binaların yapılmasından lüks mefruşat ve döşemelerden hiç bahsedemedik. Çünkü bu bütçe ilkeler düzeyinde yanlıştır. Bilimsel olarak hangi ekonomik modeli uygularsanız uygulayın bütçenizin en az denk olması asgari olarak gereklidir. Atatürk döneminde 15 adet bütçe yapılmıştır 12 si denktir. İki tanesi fazladır. Bir tanesi 1929 bütçesi dünya iktisadi buhranı nedeniyle açık vermiştir. Döviz ve altında 15 senede değer artışı sıfırdır. Toplam enflasyon %-35 tir. Yani paramız %35 değer kazanmıştır. Bu rakamları yanınızda yer alan danışmanlarınız size söylemezler.14 Mayıs 1950 yılından sonra yapılan tüm bütçeler Türkiye Cumhuriyetini yıkmak üzere 30 Ekim 1950 tarihinde yola çıkan dâhili ve harici bedhahların amaçlarına uygun olarak yapılan bütçelerdir. Her yıl Cumhuriyetimizi adım adım yıkılışa sürükleyerek son noktayı sizin Başbakanı bulunduğunuz 52. Hükümetinize koyduracaklardır. Dost acı söyler. Biz bunu bu gün mü yazıyoruz. Hayır, biz bu gerçekleri 1991 tarihinden beri yazıp çiziyoruz. Bakınız 2009 yılında Lazer Yayınları arasından çıkan bir kitabımız var. Kuvayı milliyeci Türk Siyasetçisinin el Kitabı. Açalım bakalım 66-67 sayfalarına” 1950 yılında ilk defa DENK bütçeler yerine açık bütçeler ikame olunmuştur. Israrla bu yanlış devam ettirilmektedir. Suyun ısınması ve buharlaşması örneğinde olduğu gibi bir gün gelecek 100 dereceye kadar gelinecek Türkiye Cumhuriyetinin tarihe karışmasına kadar ulaşılacaktır.”

İsterseniz sizin de bir kısmında yer aldığınız son 10 yılın birkaç yılına ait bütçe gelirleri, giderleri ve açıkları resmi gazetede yayınlanan bütçe kanunlarına göre birlikte göz atalım.

2003 Mali Yılı,

Verilen ödenek: 140.500.000.000 TL

Tahmin edilen Gelir:100.300.000.000 TL

Öngörülen açık:40.200.000.000 TL

2004 Mali Yılı,

Verilen ödenek: 142.600.000.000.TL

Tahmin edilen Gelir:108.600.000.000 TL

Öngörülen açık:34.000.000.000 TL

2013 Mali Yılı,

Verilen ödenek: 404.600.000.000.TL

Tahmin edilen Gelir:370.000.000.000 TL

Öngörülen açık:34.000.000.000 TL

2014 Mali Yılı,

Verilen ödenek: 436.300.000.000.TL

Tahmin edilen Gelir:403.200.000.000 TL

Öngörülen açık:33.200.000.000 TL

10 yılda bütçe açıkları toplamı 345 milyar TL den daha fazladır. Önümüzdeki 2015 mali yılında da 24 milyar TL açık öngörüldüğünden toplam açıklarımız 270 Milyar TL yi aşmaktadır. İşte temel sorun buradadır. Bu bütçeler uygulanmış ve yaşadığımız facialar yaşanmıştır. Sayın Başbakan izninizle önemli bulduğum birkaç istatistiki rakam vererek arzlarıma devam ediyorum.

2003 yılında hazinemizin gelirleri 100. Milyar TL idi. çeyrek altın ise 24 TL. Yani hazinemiz 4.179.000.000 ( Dört Milyar yüz yetmiş dokuz milyon)adet çeyrek altın alım gücünde idi.

 2014 te ise hazinemizin geliri 403 Milyar TL olarak hesaplanmıştır. 2014 yılında ortalama çeyrek altın 167 TL dir. 403.000.000.000:167=2,574000 ( İki milyon beş yüz yetmiş dört Milyon)e düşmüştür.

Buna karşılık nüfusumuz 67 milyondan76 milyona çıkmıştır. İşte yaşadığımız sosyal ve ekonomik çalkantıların esas nedeni budur.

Bütçe ana kalemlerine bir göz atarsak; 2015 bütçesine faize yıllık 54 milyar TL ödenek konulurken; işsize iş, ekonomiye katma değer yaratacak olan kamu yatırımlarına ayrılan ödenek 47,8 milyar TL’de kalmıştır. “2015’te faiz ödeneği 4 milyar TL artırılmıştır. Buna karşılık yatırım ödeneği ise 8 milyar TL azaltılmıştır.  Sayın başbakanımıza arzlarımıza gelecek hafta devam edelim