Hemen hemen her gün medyada kadınlarımıza şiddete dair haberler, erkek veya kız çocuğu demeden, büyükmüş küçükmüş ayırt edilmeden tecavüz edildikleriyle ilgili haberler duyuyoruz. Kadınlarımızın dövüldüğü, hakarete maruz kaldığı, hatta öldürüldüğü bir ülke haline geldik. Bu konuda bir an önce gerekli önlemleri almalı, bunun için de kadına ve elbette canlı cansız her şeye karşı ŞİDDETİN ÖLDÜRMENİN, TECAVÜZÜN kabul edilmez olduğunun BİLİNCİNE varmalıyız. Namus ve iffet sadece kadınlara özgü değildir, kadın
erkek tün insanlarda bulunması gereken ortak özelliklerdendir. Ne yazık ki bu günde veya çağımızda bazı kişiler iffetin sadece kadınlarda bulunması gereken bir değer olduğunu sanmaktadır. Oysa bu gün görülüyor ki İFFETLİ olmak, ERKEK, için de DİNİ ve AHLAKİ
bir yükümlülük ve ERDEMDİR. Her zaman olduğu gibi kadınlara şiddet bir insan hakları ihlalidir. Demokrasinin yolu cinsiyet eşitliğinden geçer. Kadınların şiddet yaşadığı, eşitlikten yararlanmadığı toplumlarda kalkınma dansöz edilemez. Kasım 1960 ta Diktatörlüğe karşı mücadele eden üç kadına tecavüz edilerek vahşice Öldürülmesinin ardından 1999 senesinin 25 Kasım tarihi Birleşmiş Milletler tarafından’’UKUSLAR ARASI KADINA ŞİDDETE HYIR GÜNÜİLAN EDİLDİ’’Bu alınan kararın daha dün gazete ve televiz yon haberlerinde bizde hiçbir şeyin değişmediğine şahit olduk.   Gelmiş geçmiş iktidarlar bu olaylara maalesef önlem almadıkları sürece, ne yazık ki son seneler de daha da arttığını görüyor ve şahit oluyoruz Bence bu olaylar da dün olduğu gibi bu GÜNDE EĞİTİMİN 
ROLÜ ÇOK BÜYÜKTÜR.
Devamı YARIN