Takvim yapraklarını yırtarken 5 NİSAN 2015 günün avukatlar günü olduğunu görünce hayret ettim. Pes doğrusu diyerek sanki bu günleri bilerek avukatları anma günü yapmışlar diyerek hayıflandım ve bu kadar tesadüf olamaz dedim.

Çağdaş hukuk anlayışında, yargı makamı iddia ve savunma makamlarını dinledikten sonran kararını vermektedir. Sadece iddia makamının tezleriyle verilen bir kararın olduğu yerde,

Ne hukuktan ne de adaletten söz edebilmek mümkündür.

Hem hukukun temel ilkeleri hem de adalet mekanizmasının

İşleyişinde büyük öneme sahip olan AVUKATLARIMIZ,

toplumun huzur içinde ve yarınından emin olarak yaşayabilme

si için, çoğu zaman farkına varmasak da çok yaşamsal bir mes

lek ifade ediyor. Devletin hakimi,CUMHURİYETİN SAVCISI,vatandaşın AVUKATI ‘DIR.Bundan mütevellit

üçünün de EŞİT olması şarttır.  Olmasa gerisini siz düşünün

o zamanda VATANDAŞ olmaz, peki ne olur? KUL OLUR.         

Belki ben hukukçu değilim ama AKADEMİDE, medeni hukuk, borçlar kanunu ve icra iflas derslerini okuduk. AVUKATLAR çantalarında sevgili avukat eniştemin dediği

gibi kendimize ait aşk mektuplarımızı taşımayız, Vatandaşın

mektuplarını, davalı yada müvekkillerimizim ilgili dosyalarını taşırız dedi. Bu ilgili bilgileri korumak, bu bilgilerin alakasız kişiler tarafından öğrenilmesini  engellemek bakımından çantamızda bulunan   her evrakı biz avukatlar sır gibi saklamak zorundayız.Biz kendimiz için değil vekaleten oradayız.Bunun içindir ki ,avukatların üstü,avukatların hakkını

korumak için değil. Müvekkillerin, yani sizlerin onurunu korumak için, ARANMAZ. Mussolini’nin ‘’avukatlar olmasa,

İtalya’yı çok daha rahat idare ederim’’dediği dönemde Ankara

Üniversitesi’nin açılış töreninde konuşan ATATÜRK’’bu kuru

mun açılışında duyduğum mutluluğu, hiç bir girişiminde duymadım’’demiş.’’ Her zaman hukukun üstünlüğüne ve temsil edenlere de saygı göstermeliyiz’’