Bingöl’de Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında Bingöl Müftülüğü tarafından panel düzenlendi.
Bingöl Belediyesi Kültür Merkezinde panel düzenlenen panelin moderatörlüğünü Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdulaziz Beki yaparken, programa panelist olarak Bingöl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Mustafa Kırkız, Yrd. Doç. Dr. Veysel Özdemir ve Yrd. Doç. Dr. Abdulnasır Süt katıldı. Panelin açılış konuşmasını yapan Bingöl Valisi İbrahim Taşyapan, Kutlu Doğum Haftası etkinlikleriyle kainata rahmet olarak gönderilen Hz. Muhammed'i (sav) andıklarını söyledi. Anmanın her yıl yapıldığını ve bu tür anmaların geleneksel hale geldiğini kaydeden Vali Taşyapan, "Bu anmalarla Peygamber Efendimizin değişik yönleri toplumumuza, gençlerimize, çocuklarımıza, insanlarımıza sevdirilmeye, anlatılmaya çalışılmıştır. Diyanet İşleri Başkanlığımız toplumun bütün katmanlarına hitap etmek amacıyla Peygamber Efendimizin miladi doğum yıl dönümü olan Nisan ayının içerisinde kutlu doğum haftası içerisinde bir hafta oluşturarak, Peygamber Efendimizi anmadan anlamaya yönelik olarak faaliyete başlamıştır. Anmaktan maksat, anlamaktır anlamadan yaptığımız bir anma hedefine tam olarak ulaşamayacaktır" dedi.
"ANMA ETKİNLİKLERİ ÇOK ÖNEMLİ"
Etkinliğin önemine vurgu yapan Vali Taşyapan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Onun için bu etkinliklerde bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Anlayalım, Peygamber Efendimiz kimdir, ne için gelmiştir, neler yapmıştır, neleri başarmıştır, bizlere neler bırakmıştır, bizler o büyük Peygamberden ne anlamışız hayatımıza ne katmışız? Bunları anlayalım diye yapılmaktadır bu anmalar. Onu en güzel anlatan Kur'an-ı Kerim’dir. Yüce Allah kitabında Peygamberimizi alemlere rahmet olarak gönderdiğini söylemektedir. Bu sözün üzerine söylenecek fazla bir söz yoktur. Onun kıyamete kadar rahmet olması devam ediyor. Şükür ki bizlerde onun ümmetiyiz, bizlerde bu rahmete payidarız. Orada bir hissemiz vardır öyleyse, Onu iyi anlamayalım iyi öğrenelim. Eğer bugün Peygamber Efendimiz hayatımızda değilse, aile hayatımızda, eşlerimizle olan hayatımızda, çocuklarla olan ilişkilerimizde değilse, esnaf isek müşterilerimiz ile olan ilişkilerimizde değilse, ana babamıza karşı olan tavırlarımızda aklımızda değilse, o zaman biz oturup düşünmemiz lazım. O’nu ne kadar hayatımızın içerisine getirmişiz, ne kadar getirebilmişiz, ne kadar getirememişiz? Cenab-ı hak ‘Eğer beni seviyorsanız Resulüme tabi olun ki bende sizleri seveyim’ diye buyurmaktadır. Peygamber Efendimizin ahlakı Kur'an’dır. O zaman Kur'an elimizde, kitabımız önümüzde çok şükür bugün anlayabileceği, her kesime hitap edebilir şekilde hepimizin hayatındadır. Hayatımızı ona göre şekillendirmek, ona göre yaşamak ve iyi bir insan, iyi bir Müslüman olmak bu şekilde yaşamak, bu şekilde yaşadığımızda hem aile hem çocuklarımız hem çevremiz, anne babamız hem toplum bizden memnun kalacaktır. Bunları yapan bir insan vefat ettiğinde toplum arkasından biz bu insandan memnunduk Allah da memnun olsun derler" ifadelerini kullandı.
Panel soru ve cavaplarla devam etti.
Kaynak: iha