Orduspor’da son zamanlarda işler biraz karışmaya başladı. Adana maçında galip geldik ama 10 kişilik rakibe çok pozisyon verdik. Sonrasında Antalyaspor’a teslim olduk. Düzyurt maçında ise 70 dakika 10 kişi oynayan rakibe karşı ortaya konan oyun taraftarı adeta çıldırttı. Burada hemen şunu söyleyeyim futbolcuların özverisinden,mücadelesinden en ufak şüphem yok. Yalnız taktiksel anlamda ve oyun içersinde defansif yönde büyük eksiklikler var. Bunu çözecek olan kişi de Teknik Direktör Fikret Yılmaz’dır.

Peki Fikret Hoca ne diyor bu duruma? Geçen gün verdiği demeç bence talihsizliğin daniskasıydı. Hocanın neler dediğini bugünkü haberimizde okumuşsunuzdur. Hepsine birer cevabım olacak naçizane.

Şunu baştan söyleyeyim; Bolu kampı hariç Ordu’da yapılan tüm antrenmanların yaklaşık %10’unu kaçırmışımdır,gerisinde tamamında bulundum ve sonuna kadar takip ettim.

Hocam diyorki; eksik değiliz hazırız. Bu takım hazırsa ve böyle oynayacaksa baştan söyleyeyim direkt küme düşeriz. Orduspor kendi evinde rakibinden dört tane gol yiyecek bir takım değildir kendisin de söylediği gibi.Oynanan oyun, hücum anlamında iyi görüntüler verse de, defansif yönde büyük eksiklikler var. Topu kaybettiğimiz anda iki pasla kalemize iniyor rakip oyuncular. Hazır mıyız sizce hocam?

Kötü oyunun ve mağlubiyetin nedenlerini biliyorsunuz diyor hocam. Herkes deve kuşu misali kafasını kuma gömmüş diyor. Yani paralar ödenmedi ve futbolcular bundan dolayı oynamıyor demeye getiriyor. Yok hocam, yanılıyorsun. Futbolcular elinden geleni yapıyorlar. Paralarının ödenmediği ve rahatsız oldukları doğrudur. Yalnız paramız ödenmedi diye maçı bıraktıklarını ima etmesi de futbolcularına ihanettir. Hangisinin mücadele etmediğini söyleyebilirsiniz? Mutumba için Antalyaspor maçının ardından söyledikleri de buna benzer bir talihsizlikti.

Burada biraz taktiksel anlamda kendinde hata aramalı Fikret Hoca. Neden mi? Antalyaspor ilk golü atıyor. İkinci gol 36. dakika da, üçüncü gol ise 40. dakika. Yani ikinci ve üçüncü gol arasında dört dakika var. Tribünden kulübeye bakıyorum ikinci golden sonra bir değişiklik olacak mı diye ama yok. Bırakın değişikliği kulübeden çıkıp oyuncuları motive eden de yok. Arada bir Nuri Hoca ve Sebahattin Hoca’nın çıkışlarını görüyorum. Değişiklik her nasılsa devrede yapılıyor. İkinci oyuncu birden alınıyor oyuna. Üç gol olana kadar değişiklik yapılmıyor.

Düzyurt maçında da rakip 70 dakikaya yakın 10 kişi oynuyor ve kalende pozisyonlara giriyor. Futbolcularımız yine ellerinden geleni yapıyor ama orta saha ile defans arasındaki bölüm elek gibi. Herkes kolayca kalemize iniyor. Keza 10 kişilik takımda gol yiyorsun Adana  maçında olduğu gibi. İstifa sesleri çıkıyor o anda. Fikret istifa sesleri…

Fikret Hocam yorumluyor haberde de gördüğünüz gibi; ‘’ya tipimi beğenmediler ya da oğlumu sevmiyorlar ‘’. Ben bu kadar komik bir açıklama ilk kez duyuyorum.Hocam elin ayağın gayet düzgün,oğlun da (Burak Yılmaz) umrumuzda bile değil. Diyor ya Fenerbahçeli’dir onlar diye. Onlar Orduspor taraftarı hocam. Sizden önce kaç teknik direktör geldi,geçti. Bir çoğuna istifa çağrısı yapılmıştır. Hiç biri de çıkıp böyle bir mazeret göstermedi.Yani her şey yolunda,herkes işini düzgün yapıyor ama Orduspor tarafatarı ya sizin tipinizi beğenmedi ya da oğlunuzu sevmiyor. Bunun kabul edilebilir bir yanı var mı?

Bir hatırlatma yapayım. Fikret Hoca’nın sözleşme imzaladığı ve basın mensuplarına tanıtıldığı bir toplantı vardı. Bu toplantıda sorular sorulmuş ve sonrasında Fikret Hoca basın mensuplarına Burak Yılmaz hakkında soru sormadığımız için bizlere teşekkür etmiş ve ilk kez böyle bir durumla karşılaşıyorum demişti. Biz de, bizim derdimiz Orduspor, Burak’ı neden soralım Hocam demiştik. Hocam belli ki alışmış başka yerlerde bu tür sorulara. Burası Ordu ve bizim derdimiz Orduspor. Ulusal bir ajans haricinde kimse size gelip bir röportajınızda Burak’ı sormamıştır. Sormaz da. Bu kadar enteresan bir açıklamayı inanın iki gündür düşünüyorum ama elle tutulur bir neden bulamıyorum.

Orduspor taraftarı sabırsızdır,tez canlıdır, tamam. Gereksiz çıkış ve tezahüratlar da olmuştur bundan önce, belki de yine olacaktır. Boş tribünler önünde 50 kişinin bu tezahüratıyla kontrolü kaybedip böyle bir açıklama yapıyorsa hocamız, tamamen dolu tribünler önünde neler söyleyeceğini açıkçası merak ediyorum.

Velhasıl-ı kelam, ortada bir yanlış var ve bu işi düzeltecek olan kişi de teknik anlamda Fikret Yılmaz’dır. Yarın başarılı sonuçlar alındığında hocayı sırtlayacak olan da yine bugün tipimi beğenmiyorlar dediği taraftarlardır. Bugün itibari ile futbolcuların hesaplarına Sağra’dan gelen KDV dahil 1 milyon 119 bin lira yattı. Alacaklarının bir kısmı ödendi futbolcuların. Top şimdi Fikret Hoca’da. Dediği gibi, başarılı olmak istiyorsa bu tür demeçlere ve teknik anlamda müdahalelere dikkat etmeli.