Soma'da madende patlama oldu üç buçuk ay önce..
Resmi rakamlara göre 301 kişi can verdi..
(Ben hala inanmıyorum bu rakamın doğruluğuna.. Ölülerin bile ağzına oksijen maskesi takıp yaralı süsü verenlerin gerçeği gizlediklerinden eminim.. Zira o maskenin ucundaki hortum oksijen tüpüne bağlı değildi ve gözümüzün içine baka baka yalan konuşuyorlardı... Oysa gerçek nal gibi gözümüzün önündeydi..)
Yardım kampanyaları başlatıldı olayın ardından..
Gerek devlet eliyle gerek sivil toplum örgütleri vasıtasıyla birçok yardım kampanyası düzenlendi..
Mağdurların mağduriyetini ortadan kaldırmak için ne gerekirse yapılacağının sözü verildi..
Mecliste gereken yasal düzenlemeler yapılacaktı..
En azından bundan sonrası için hayatların kararmasının önüne geçilecekti...
Dönemin başbakanı Recep Erdoğan yardımların "afad" kanalıyla aktarılması gerektiğini vurguladı her fırsatta..
Başka kanallarla toplanacak yardımların suistimal edilebileceğini belirterek, "afad"a güvenmeyi telkin etti..
Duyduk ki toplanan yardımlardan Soma'ya ulaşan miktar çok azmış..
Hatta mağdur aileleri o günden sonra arayan soran bile olmamış..
Geçen zaman zarfında verilen sözler tutulmadı, gerekli yasal düzenlemeler bir türlü yapılmadı.. 
Zaten hükümet niyetini ta en başında belli etmişti..
Facianın ardından Soma'ya giden yetkililerimizin Soma'da gösterdikleri tavır, niyetlerinin hiç de iyi olmadığını anlamamıza yetmişti..
Halkı tokatlayan, halkı tehdit eden, tekmeleyen "devlet büyüklerimiz"in, mağduriyetlerin giderilmesi için nasıl bir çaba içinde olacaklarını kestirmek hiç de güç değildi...
Futbol kulüplerimiz harekete geçti..
15-20 milyon taraftarları olan kulüplerimiz Avrupa'nın önemli takımlarıyla maçlar tertipleyip, hasılatları Soma halkına göndereceklerini söylediler..
Mini turnuvalar düzenlendi..
Pankartlarda "kazanan Soma olsun" yazıyordu..
En son geçtiğimiz Pazartesi günü Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki "süper kupa" maçı Manisa'da oynandı..
O maçın da tüm geliri Soma'daki maden faciasında mağdur olanlara aktarıldı(!)..
3,5 ay önceydi...
Sözler verilmişti..
Gerekli yasal düzenlemeler yapılacaktı...
Ama geçen zamanda madencilerin yüreğine su serpecek hiçbir yasa meclisten geçmedi..
Hatta insanları köleleştiren taşeron işçilik daha da kapsamlı hale getirilerek yaygınlaştırıldı..
********
Lafı çok uzattım...
Biliyorum...
Söylemek istediğim şu;
Olayın ardından ne gerekirse yapılacak denmişti..
O kadar futbol maçı organize edildi...
Daha n'olsun??
Hadi şimdi paşa paşa madene girin bakayım..
Yoksa Soma'ya gene gelir, bu sefer de neden madene inmiyorsunuz diye döveriz ona göre...
Bilirsiniz yaparız...
Şakamız olmaz...
Hem hükümetten ümit kesilmez...
Bakarsınız bu seneki "şampiyonlar ligi" finalini Manisa'da oynatırız..
Hasılatını bağışlayamayız belki ama madenci yakınları maça "beleş" girebilir...
Hükümetimize güvenin..
Hükümetimiz çok büyük(!)...
(Elimize geçen son bilgiye göre, hükümet yetkilileri Somaspor'un süperlige çıkması için gerekli yasal düzenlemeler üzerinde çalışıyorlarmış..)