Büyük alışveriş merkezleri (AVM)  bu gün çağın gerekleridir, doğrudur ama Avrupa Birliği’ne dahil ülkelerde, bu işin bir yasası var, yerli esnaf kanunlarla korunmuş, onun ayakta durması sağlanmış; mesela denmiş ki şehirlerin 20 km uzağına kuracaksın, şehir merkezine giremezsin. Bu büyük AVM’lere saat tahdidi konmuş, denmiş ki tarladan mal alamasın, aracıdan, toptancı hallerinden mal alacaksın, çünkü aracı da ayakta kalacak bu örnekleri çoğaltabiliriz. Ama bizde ne var, bu uluslararası AVM’ler şehirlerin göbeğine kuruluyor ve 3-5 yere de şube açıyor, tarla satın alıp sebze ve meyveleri direk satıyor. Bugün şehirlerin merkezine açılan bir AVM en az 50- 60 yerli esnafı zaman içinde işyerini kapattırıyor. Bu ülke ekonomisi için büyük kayıptır. Bunların kurulması, açılması kanunlarla düzenlenmelidir. Bu tür ticaret merkezleri İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa gibi metropol şehirlerinde olmak üzere, ülke genelinde hızla çoğaldığı, ilimizde de şehrin en gözde yerlerine açıldığı bir gerçektir. Bunlar tüm şehirlerin ekonomisini elinde tutuğu, şehrin kentsel dokusunu bozduğu da bir gerçektir. AVM  sayısı son duruma göre Türkiye genelinde 343’e ulaşmıştır. Alışveriş geleneği Çarşı tipinden AVM’ye dönüşüm vardır. Mesela bir çarşıda 100 esnaf varsa, AVM işletmesi onun yerine geçmiş ve tek şirkete aittir. Yıllık ciroları da 50-60 milyar TL’ye ulaşmıştır. TESK Başkanına göre ülke genelinde süper market sayısı 136 bin 415’e ulaştığı ifade edilmekte. 2011 öncesi pazar payı %34 iken 2012 sonrası %75’e ulaşmış ve büyük sermaye grupları perakende sektörüne girmeleri bu işi azdırmış. Yine TESK istatistiklerine göre 2005 yılından bu tarafa 1 milyon 138 bine yakın esnaf işyerini kapatmak zorunda kalmış ve sicilini de  sildirmiştir. Bu esnaf gruplarının başında bakkallar, bayilikler, büfecilik, kahvehane gibi işler gelmektedir. Ülkemizde AVM’lerin şehir dışına çıkarılması ile ilgili yasal düzenleme 2005 yılından beri meclis gündeminde bekliyordu, En son 14.01.2015 tarihinde 6585 sayılı perakende tic. Kanunu çıkarıldı ama bekleneni getirmedi, sadece indirimli satışlara çeki düzen verdi, adeta dağ fare doğurdu. Bu gün hala, Kentin en merkezi yerlerine AVM kuruluyor, Bu AVM’ler, şehirlerin dokusunu bozduğu gibi yeşil alanları da işgal edip, halkın nefes almasını engelleyebiliyor. Hala, küçük ve orta ölçekli esnaf tatmin edici yasalar çıkarılmadığı için büyük sermayeye karşı direnemiyor ve yok oluyor. Ayrıca bu tekelleşmiş büyük alışveriş merkezleri,   demokrasiyi de baltalıyor. Eğer bir ülkenin ekonomisi 20 – 30 şirketin elinde ise o ülkeyi onlar yönetiyor anlamına gelir, diğer iş sahiplerine biçilen rol bu büyük alışveriş merkezlerinde işçi olmak, şoför olmak, kapıcı olmak, tezgâhtar olmak ise o ülkede demokrasiden söz edilemez, katılımcı, çoğulcu yönetimler olamaz. Ayrıca da bu büyük uluslararası AVM’ler senin yerli malını satmıyor, kendi markasını getiriyor, senin gelenek göreneklerini değiştiriyor, bir nevi kültür emperyalizmi yapıyor.

 Son söz ‘ Alışverişini büyük AVM’lerden yaparsın ama cenazene mahalle bakkalı gelir’