1961 Yılının 10 Ocak günü basın çalışanlarının haklarını güvence altına
Alan 212 yasa yürürlüğe girmişti. Gazetecilerin bu mutlu günü bile bir
mücadele içinde geçmiş, gazete patronlarının direnişine karşı gazeteci
ler yasal haklarını bir kez daha savunmak zorunda kalmıştı.
Toplumsal açıdan bu denli önemli bir mesleği hakkıyla ifade eden tüm
Gazetecilerimizin özel günleri asla unutulmaz.
Bu sektörün uzun süredir içerisindeyim; değişen bir şeyi hala göremedim değişeceğini de artık inanmıyorum. Çünkü dünyada baş döndürürcesine gelişen sosyo-kültürel ve teknolojik gelişme ile birlikte insanların yaşam tarzı ve geleceği bakış açıları da sürekli değişmektedir. Eskiden teknoloji bu kadar yabancılaşmamış iken sanki daha mutlu ve iyimserdik gibi geliyor bana.
Evet meslektaşlarım fedakar çalışmalarınızdan dolayı sizlere sadece kuru kuru teşekkür ediyorum. Ayrıca gazetecilerin çalışma şartlarının iyileştirilmesini, basın özgürlüğünü kısıtlayan engellerin ortadan kaldırılmasını, hak ve özgürlüklerinin evrensel standartlara kavuşturulmasını diliyorum.
Sonuç olarak basının günümüzdeki durumu iç karartıcı tartışmalara neden olurken bizler nasıl bayram yapabiliriz ki?
Ne denli sıkıntı ve engel olsa da; basın hürdür hür kalacaktır.
Basın ulusun ortak sesidir; bir güç, bir okul bir yol göstericidir diyen M.KEMAL ATATÜRK her şeyi gördüğü gibi yıllar önce basınımız için söylediği bu sözler yerinde ve doğrudur. Gazeteciler çıkış yolunu tamamen kendileri bulacaktır çünkü, nereye gideceğini en iyi onlar bilir. Sınırsız bir Dünya da yaşamak istiyorsak gazeteciler gibi öğrenmeye devam etmeliyiz. Demokrasi’nin hiçbir harfi bile iki tane değil – aaa!.. Demokrasi’yi saptırarak hiç bir şeyden Muaffak olamayız. Yaratıcılığın şaşmaz kuralı demokrasidir. Tüm gazetecilerimizin saygın görevlerini özgürce yapabildikleri bir yıl geçirmeleri dileklerimizle, bu güzel günlerini kutluyorum.