Her gün değişik çevre problemleri ile karşı karşıyayız. Yaşadığımız yerin havasının, suyunun, çevrenin, denizin, gölün, derenin, ırmağın, ormanın kısacası her yerin temiz olması insan yaşamını; ilk aşama olarak tehlikelerden uzak tutmakta; akabinde ise yaşadığımız çevrenin güzel, bakımlı, yaşanabilir alanlar olmasını sağlamaktadır. Tehlikelerden uzak tutma derken; kirli çevre her an bir sağlık problemi taşıyabilir; salgın hastalık v.b. bir problemle karşı karşıya kalabiliriz.
        Şehir planları yapılırken de;  sağlıklı bir çevreyle yaşamamız gerektiği hesabı ile planlamalar yapılmalı ve şehir ona göre dizayn edilmelidir.  Örneğin; fabrikalar organize sanayii bölgelerinde,  denizden ve göllerden en az 1,5 km uzakta;  şehir yerleşimine rüzgarın kirli havayı taşımadığı bölgede planlanmalıdır. Yine toptancı siteleri, sebze halleri, sanayi siteleri olabildiğince şehir plancılarının yasalara uygun planladığı yerlerde kurulmalı; denizi, gölü, dereyi, ırmağı, ve bulunduğu doğayı kirletmemesi için gerekli altyapıda sağlanmalıdır. Eğer soluduğumuz hava kirli hava ise;  vücudumuzda zaman içinde yapacağı tahribatın önüne geçemeyiz. 
         Yatırımlar yapılırken de olabildiğince çevreye en az zarar verecek şekilde planlanmalıdır. Örneğin;  bir yerden yol geçecek ise 50 metrelik varyantı indirmenin gereği ve mantığı yoktur; bunu hemen tünel ile çözmeliyiz.  Atıksu olan kirli bölgeler varsa ve olabilecek durumdaysa ilgili kurumca hemen  atıksu arıtma tesisi yapılmalı ve çevrenin temizliği korunmalıdır.
        Taş ocağı ve bunun gibi yatırımlar yapılırken; yerleşim bölgesinin en az 5 km dışında; toz ve dumandan etrafa ve tarım alanlarına zarar vermeyecek; tarım alanlarını bozmayacak ve kirletmeyecek yerlere ruhsatlandırılmalıdır. Aksi ise çevre felaketini getireceğinden düşünmek bile istemeyiz.
        Fabrikalar eğer kirli atık su üretiyorlarsa bunları temizledikten sonra dereye veya ırmağa bırakmalıdırlar. Katı atıkların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi için gerekli önlemler ilgili kurumca alınmalı; gürültü kaynakları belirlenmeli ve gerekli önlemler yine ilgili kurumca alınmalıdır.