Virüs salgını beraberinde hayatın her alanında değişimleri de beraberinde ülkeye getirmiş oldu.Sağlık dışında her alanda insan gücünün yerini almaya başladı. Öyle ki ülkenin temel taşı,geleceğin neslini yetiştirecek Milli Eğitim sistemi okullardan evlere taşınarak öğretmen insan gücüne ihtiyaç kalmadı. Okul olmadan da eğitim ve öğretimin yapılabileceği gerçeği ortaya çıktı.Yapılmaya başlandı. Devam edeceği devlet tarafından açıklandı. Bu ülkenin eğitim ve öğretimde dijital sisteme geçmesi kalıcı hale gelir mi virüs salgını sonrasında görülecektir.

Okulun ve öğretmenin öğrenciler üzerinde etkinliği çok önemli unsurdur. Okul öğrencilerin birbirleri ile kaynaşmasını,toplu yaşama kurallarına uymayı ve toplumda birey olmayı sağlar.Öğretmen bilgi ve eğitim gelişimini sağlar. Öğrenilen bilgi davranış değişikliğine dönüşmüyorsa eğitim yapılmamış olur.Bilgi meslek sahibi olmayı ,Eğitim devletin bireyi olmayı sağlar.Bu kavramlar o kadar iç içedir ki birbirini tamamlar. Okulsuz ve öğretmensiz eğitim ve öğretim sonunda sağır ve dilsiz,duyduğunu analiz edip yorumlama gücünü kaybetmiş nesil ortaya çıkar.Daha da vahimi millet olma kavramını yerine getiremez. Millet olmanın ortak değerlerinden nasibini alamayan yeni nesil ,kim kendine menfaat sağlıyorsa ona hizmet eder olur.Ulusal devleti ,emperyalist yapıya tercih eder duruma gelir. Emperyalist gücün de istediği tam budur.Dünya insanlığı yeni bir düzenin gerçekleri ile tanışır. Yeni ortaya çıkacak değerlerle yaşamaya devam eder.

Evet dijital sistem ile öğrencilerin öğretim yapması mümkün olur. Eğitimden yoksun olmaları kaçınılmazdır. Eğitimsiz öğretim gelecek nesli toplumun bireyi, devletin milleti olmaktan uzaklaştırır. Kimliksiz nesle dönüştürür. Ulusal devlet olarak yaşamanın yolu okul ve öğretmenden geçer.