Başlıktan da anlaşıldığı üzere yine bir sıkıntımız var.

   Sıkıntıyı kısaca özetlersek: Sebze ve meyveler denildiği gibi organik mi? Yoksa doğal mı? İkisi aynı mı yoksa ayrı mı? Veyahut nedir bunun doğrusu?

   Hemen moralleri bozayım: Bu iki sözcük, tanımının gereği gibi kullanılmıyor genelde. Hatta çoğu zaman. Doğala organik, organiğe yine organik denilebiliyor. Çünkü organik denildiği zaman daha kolay satılıyor, daha az ürün daha yüksek fiyatlara satılıyor, organik deyince akan sular fena halde duruyor!

   Aynen de böyle oluyor.

   Fakat iş sanıldığı gibi yürümüyor.

   Durumu üzerime vazife edinmiş biri olarak hemen açıklayayım doğrusunu. Ya da benim doğru sandığımı. (Ki yanlış olmasa da yanlış olduğunu iddia edecek biri bir yırtık don bulup çıkacaktır illa ki, bu işin kuralı budur. Her neyse.)

   Doğal dediğimiz ürünler kimyasal gübre kullanılmadan yetiştirilmiş, şehrin içinde bile olabilecek, yanından araba geçse umursamayacak ürünlerdir. İşin esprisi kimyasal kullanmamaktan geçiyor sizin anlayacağınız.

   Organik dediğimiz ürünler ise değil gübre kullanımı, şehirden uzaklık kriterleri olan, yanından araba geçse egzoz dumanıyla organikliği bozulacak, gözün gibi koruyacağın ürünlerdir. Bu kısımda ise iş espri kaldırmayacak kadar hassas bir dengeye sahip. Sertifikalanmak gerekiyor.

   Tabii bunlar yetiştirilirken yapılacak şeyler ve tastamam kabataslak anlatmış bulunmaktayım.

   İşin özü bu zira.

   Zira doğal denilenle organik denilen arasında dağlar, tepeler kadar fark var ücret olarak. Doğal ile organik arasında besin değeri, içerisindeki zararlı ve yararlı madde bakımından oldukça büyük farklar var. Çünkü şehrin keşmekeşinden kaçıp belirli günler (ve haftalar) Pazar yerlerine sığınan insanlar organik olarak tanıtılan ürünlere ne kadar para istenirse istensin, hemen vermeye hazır.

   Bu açıdan, hem yetiştirici hem tüketici hem de kabzımal olarak dikkat etmek gerekiyor ürünün ne olduğuna. Veya ne olmadığına.

   Salı günkü yazımın tam karşısında böyle bir haber görünce- bunu yazayım dedim.

   Kıssadan hisse de bu olsun bugün.

   Fena mı?

 

Sinek Sekiz

 

Konu tarımdan açılmışken ve yazının dolgun görünmesi istenirken Sinek Sekiz’den söz etmemek olmaz sanıyorum. Zira Sinek Sekiz, gıda ve organik tarım üzerine nefis kitaplar yayımlayan butik bir yayınevi. Gözünüze ilişirse mutlaka ilgilenin derim. Yayın dünyasının o kendine has karmaşası içerisinde soluk almaya çalışan bir yayınevi olarak Sinek Sekiz görmezden gelinebilecek gibi değil çünkü.

    Çünkü ne yersek oyuz icabında.

    Ve en azından yediğimizin ne olduğunu, nasıl yetiştiğini, gıdanın geleceğinin nereye gittiğini, yetiştirilen ürünlerin tohumlarının nasıl da yurtdışından alındığını ve bir kez kullanılabildiğini, zehirlenmekte olabileceğimizi filan- görebilirsiniz.