Durmak yok yola devam; aslında biz Cumhuriyetçi, milliyetçi, dindar,  halkçı laik ilkeleri uygulayarak Türk milletini Anadolu’da ilelebet egemen kılacak bir rotada ilerleyenlerin sloganıdır. Ama bu gün bu slogan Türk milletinin Anadolu’daki egemenliğini yıkmak isteyenlerce kullanılmaktadır. Bunu nereden çıkarıyoruz? Bunun bu kadar dar geçitten geçerken yaptıklarının asla bilimle, tarihle, insafla, insanlıkla hiç bağdaşmayan yoldan durmadan ilerlenmemektedir de oradan çıkarıyoruz. Aşağıda bu yolun IMF yolu olduğunun delilini sunacağız.
Son günlerde yaşadıklarımızı bir alt alta yazalım böyle mi değil mi görelim.
1-      Bu ay maaşlarımızın bir bölümü seri numaralarından baskısının yeniliğinden yeni basıldığı apaçık görülen paralarla ödenmiştir
2-      Devlet  protokolüne  sanatçılar alınarak moral oyunu oynanmıştır. Bu devlet geleneğine bütün kurallara aykırı bir gösteridir.
3-      Dolar beklendiği gibi bu sabah itibari ile 4.025.000 TL olmuştur. Atatürk gününde bir ABD doları 80 kuruş idi. Bu tek olay bile  başlı başına Atatürk’ten sonra gelen tüm iktidarların açık ihanetlerinin delilidir.
4-      Artık insanlarımız cinnet geçirmektedirler. Eskişehir Anadolu Üniversitesinde bir öğrettim üyesi cinnet geçirerek 4 öğretim üyesini silahla tarayarak öldürmüştür.
5-     İstanbul’da bir hastanede yangın çıkarılmıştır.
6-      Şeker fabrikalarının satılması gibi bir çılgınlığa doğru dörtnal gidiyoruz.
Yunan ordularının Ankara’ya kadar gelişini dahi para basma sebebi, görmeyen ve 15 yılda yaptığı uygulamalarla Türk parasına %35 değer kazandıran bir Ata’nın torunlarıyız. Para değerini düşürerek milletimizi fakru zarurete sürüklemekten ne zaman vaz geçeceğiz. AKP’nin 15 yıllık karnesi bize hiç iyi şeyler vadetmiyor. İşte AKP’nin karnesi bol bol yazalım belki düşünceleri değişir insafa gelirler bilime ve Atatürk yoluna dönerler diye.
2003’te bir ABD Doları 1.320.000 TL  iken 4.025.000’ye çıkmıştır. Artış 3 mislidir
2003’te bir gram altın. 18.000.000 TL’den 168.000.000 TL’ye çıkmıştır. Artış 9 mislidir
2003’te bir çeyrek altın. 24.000.000 TL’den 272.000.000 TL’ye çıkmıştır. Artış 11 mislidir
Bu tablo iyi bir tablo değildir. Bir gaflet tablosudur. Fatih Sultan Mehmet bazı tarihçilere  göre son ve en büyük  Osmanlı padişahıdır. Atatürk devletçilik ve DENK bütçe dâhil birçok uygulamalarını Fatih’ten kopya çekerek yapmıştır. Açıktan para basmak tarihe bilime Atatürk ilkelerine ve yüce dinimizin “komşun açken sen tok yatma” Hadis-i Şerifine aykırıdır.
Tarih 26 Mayıs 1453. Veziri azam Çandarlı Halil Paşa huzura girer. İstanbul’un fethine 3 gün kalmış. Padişah’tan para basmak için izin ister. (O zamanlar öyle idi. Padişahın izni, olmadan para basılamazdı.) O halim selim o efendinin efendisi Fatih Sultan Mehmet birden bire köpürür. Kızar ve Çandarlı’yı azarlamaya başlar. “Siz nasıl devlet adamısınız? Bunu bana nasıl teklif edersiniz” . Para basmayın der ve alınacak tedbirleri de söyler. Üç gün sonra İstanbul alınır. Orta Çağ kapanır yeniçağ açılır. Herkes bu sevincin bayramını yaparken Çandarlı Halil paşa hala daha Padişahından işittiği azarın etkisindedir. Huzura girer ve der ki:” Be o gün ne yaptım ki sizden hiç görmediğimiz şekilde azar işittim ne olur yanlışımı bana açıklar mısınız? Padişah şu açıklamayı yapar:” Siz bana para basmayı teklif ettiniz öyle değil mi ben de ona kızdım. Para basınca paranın değeri düşer. Paranın değeri düşünce Milletimin cebindeki paranın  da değeri düşer. O zaman da Milletimin değeri düşer. Milletimin değeri düşünce benim de değerim düşer. Siz benim ve milletimin değerini düşürecek teklifte bulundunuz… Hiddetim ondandı” der.
Atatürk de Fatih gibi düşünmüş ve uygulamıştır. Hiç para basmamış ve paramızın değerini hiç düşürmemiştir Ama AKP karnesinden görüyoruz ki sadece AKP döneminde paramız altına göre 10 defa dolara göre en az 3 defa ezilmiştir. Atatürk’ten bu yana tam tamına 5.000.000 defa paramız ezilmiştir. Türk milleti büyük bir ihanete uğramıştır. İşte İŞİN Özü budur. Bu gaflettir dalalettir ve hatta….tır. Bu olay biz yazdık diye böyle değildir. Olayın kendisi. Gaflet dalalet ve hatta….tır. Ey AKP okulda derste imtihanda kopya çekmek intihal yapmalı yüz kızartıcı bir suçtur. Ama Atalarımızdan kopya çekerek ilerlemek onları hayırla yad etmek gurur vericidir. Bizi boynu eğri yapmaktan kurtaracak yegane yoldur. Ama bu gün yürüdüğümüz bu yol harici  bedhahların bize önerdiği bir yoldur. Bunu nereden çıkarıyoruz. 12 Eylül Öncesi ve Sonrası adlı MGK tarafından çıkarılan çok önemli tarihi tespitler içeren kitabından. Açalım 28 sayfasını bakalım ne yazılmış. Bu arada IMF heyeti çeşitli kereler gidip gelmiş ve ekonomik dar boğazdan çıkmak için önerilerde bulunmuştur.” Türk lirasının yüksek oranda devalüe edilerek değerinin düşürülmesini…ağır sanayi yatırımlarından vaz geçilmesini istemiştir”. (1)
Görüldüğü gibi Paramızın değerinin düşürülmesini ağır sanayi yatırımlarından vaz geçilmesini, IMF, yani düşmanlarımız istemişlerdir. Bir gün gelecek tarihçiler aynen şunları yazacaklardır. “ 14 Mayıs 1950 sonrasında 70 yılda IMF yolundan gidilerek Türk milleti tam manasıyla iflasa sürüklenmiştir.” NOKTA.
 
(1)   12 Eylül Öncesi ve Sonrası: Milli, Güvenlik Konseyi Yayınları 1981 Ankara S 28