Kendilerine ısrarla "Ak Parti" denilmesini isteyenlerin partisi ne yazık ki kımıldadıkça ortalığa pis bir koku yayan altı kirlenmiş bir çocuğa döndü.  

Koalisyon görüşmelerini bilinçli olarak yokuşa sürüp bitirdiler.

Erken seçim ya da yenilenecek bir seçim için geçici hükümet kuracaklar.

Ana Muhalefet Partisi CHP "ben üye vermeyeceğim" dedi.

Diğer parti MHP o da "üye vermiyorum" dedi.

Buna karşın her iki partinin milletvekillerine bakanlık önerisi sundular.

Hem de CHP'nin yıllarca genel başkanlığını yapan Deniz Baykal'a.

Hem de onu zamanında genel başkanlıktan eden komploya alkış tuttukları halde.

Sarayda yeşil ışık yakıp, Meclis Başkanlığı seçiminde ters köşeye yatırdıkları halde.

Öte yandan MHP'de Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş'e adaylık teklifi götürdüler.

Yani kapalı kapıların altından iki partiye gaz bombası attılar.

Edep yahu!

 

****

Uludağ Sözlük, siyasi nezaketle ilgili şu tanımı yapıyor:

"Müzakere pozisyonlarına değil, sorunun çözümüne odaklı, uzlaşmacı diplomasinin vaz geçilmezidir. Tırmanmayı arttırmamak için, siyasi ve/ veya diplomatik sürecin önünde engel teşkil edebilecek hususların ortadan kaldırılması gerekir. Bu noktada gösterilecek nezaket ve anlayış sert siyaset ve diplomasi algısına göre taviz olarak nitelendirilse bile, sorunun çözümüne odaklı siyaset ve diplomasi süreçlerinde işbirliği için gösterilecek nezaket, çözüm konusundaki samimiyeti arttıracaktır."

 

***

Bu partimiz  kuruluşundan itibaren hiç mütedeyyin, muhafazakar  ve mutedil (ılımlı) olmadı.

Mütevazi (alçakgönüllü) olmadı.

Munis (cana yakın, sevimli, sevecen) olmadı.

Diklenmenin, dikleşmenin; kavganın ve hır çıkarmanın daniskası oldular.

Krizi, gerginliği beslediler.  Bölünmeyi, ayrışmayı, fitneyi fesadı kışkırttılar.

Siyasette Makyevelist (amaçları uğruna her şeyi feda edebilen) pragmatist, egoist, narsist  bir ideolojiyi kendilerine rehber edindiler.

Kürdü ayrı, Türkü ayrı sömürdüler.

Bütün kimliklerin, mezhep ve inançların boğazına diş geçirip vampir gibi emdiler.

Tam 14 yıl oldu!

 

***

Politika, siyaset...

İnsanların, toplumların, halkların ve tüm beşerin huzuru  ve mutluğu için, barışı için kullanılan bir araç olması gerekirken bu partimizin elinde kişisel, ailesel ve mezhepsel sopaya dönüştü. 

Nezaket (başkalarına karşı saygılı ve incelikle davranma, incelik, naziklik) yok.

Nesafet (güzellik, hoşluk, yumuşaklık) yok.

Letafet (insaf, izan ) yok.

Hakkaniyet (hak ve adalete uygunluk, doğruluk) yok.

Anayasa tanımaz, yasa tanımaz, tüzük ve yönetmelik tanımazlar.

Gelenek, görenek ve teamül yok.

Temayülleri ve tahammülleri yok!

 

***

Kurtulamadık gitti.

Galiba daha çekeceğimiz geride!