Para ile ilgili sorunları, akıl ile çözmediğiniz taktirde, ekonomik kurallar işlemeye başlar ve tüm sorunları çözer. Ancak, ekonomik kurallar çok acımasızdır. Can yakar.

-Bir kişi, gelirinden daha çok harcıyor ise borçlanmak zorunda kalır. Borçlanan kişi faiz öder. Gelecekteki gelirini bu günden tüketmenin ekonomik ve psikolojik sorunları onu perişan eder.

-Bir aileye masraflarını karşılayacak sürekli para girişi olmuyorsa, o aile yıkılmaya mahkumdur.

-Bir şirketin geliri, giderini karşılamıyor ise o şirket kapanmak zorundadır.

-Bir devlet topladığı vergiler ile giderlerini karşılamıyor ise o devlet borçlanmak zorundadır. Borçlu devlete para verenler emir de verir. Emir alan devlet, ekonomik egemenliğini kaybeder.

Siyasi iktidarların gücü, ekonomide gösterdikleri başarıdan gelir. Bazı ekonomik sorunlar vardır ki, siyasi otoriteler çözemez. Fakat ekonomi çözer.

- Cari açık veren ekonomilerin ulusal parası sürekli değer kaybeder. İthalat pahalılanır. İthal malları fiyat artışı maliyete girer. Artan fiyatlar nedeniyle ithal malı tüketimi azalır. İhracat artar. Bu ilişki denge kurulana kadar devam eder.

- Tasarrufu yetersiz olan ülkelerde faiz hadleri yüksek seyreder. Yüksek faiz, tüketimi kısar, tasarrufların artmasına vesile olur. Ayrıca yüksek faiz dışarıdan ülkeye yabancı tasarrufu çeker. Artan tasarruflar, faizleri düşürür. Bu ilişki, piyasa faizinin, uluslararası faiz olan Libor seviyesine eşitleninceye kadar devam eder.

- Bütçesi açık veren devletin tahvil faizleri yüksek seyreder. Ödenecek faiz nedeniyle, bütçe açığı daha da artar. Sonunda açıkları kapatmak için para basılır. Aşırı para basmak enflasyon yaratır. Enflasyondan korunmak amacıyla halk tasarrufunu yabancı para ya da altın olarak tutar. Para ikamesi başlar. Para ikamesini çözmek zordur. Fakat ekonomi, daralarak sorunu çözer.

Özet olarak, ekonominin çözemeyeceği sorun yoktur. Sorunları akıl ile çözmek lazım. Zira, ekonomik kurallar sorunları çözerken can yakıyor. Canı yanan halk, siyasal güç sahiplerinin iktidarını sonlandırıyor.