İstikrar bozulmuş.

Güven endeksleri yerlerde sürünüyor.

Terör durmuyor, ülkenin bir bölümünde kamu güvenliği sağlanamıyor.

Valiler, kaymakamlar YSK'na dilekçe veriyor.

Burada "sandık güvenliği yok" diyor. Sandıklar hicret ediyor.

Peki kim bu tablonun sorumluları?

Tabi ki gazeteciler, muhalif medya patronları, köşe yazarları, televizyoncular,

boğazda rakı ve viski içenler, barajın altından kurtulmak isteyenler...

Ve HDP'ye filan oy verenler!

 

 ***

Ak Parti aday tanıtım toplantısı yaptı.

Gözlemciler partinin 7 Haziran'daki heyecan ve enerjisinin kalmadığını söylüyor. AKP burun farkı ile 4. vekili kaçırdığı Ordu'da seçim stratejisi olarak neyi deniyor? Ordulu yapılanların üzerine yeni proje ve yeni hizmet vaadi bekliyordu. AKP'li adaylar ya da teşkilat eski yaptıklarını bile anamazken, devam eden ya da etmesini istedikleri projeleri de gündeme getiremiyor. Batı cephesinde yeni bir şey yok.

Varsa yoksa "sıcak asfalt" reklamı.

 

***

 

Son günlerde bir konu dikkatimizi çekiyor.

Daire müdürlerini toplayan Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu müdürlere uyarıda bulunuyor. "Görevinizi tam ve zamanında yapın" diyor. Vali Beyin uyarısını anlarız.  

Ama peşinden aday tanıtım şovundan çıkan AKP adayı ve halen Başbakan Yardımcısı ve Başbakan Vekili Numan Kurtulmuş Valilikte daire müdürlerini topluyor.

O da "Uyum içinde çalışın bak. Yoksa gözünüzün yaşına bakmam!" diyor.

Hayırdır! Bu müdürler acaba ne gibi hatalar yapıyor da hem ilin mülki amiri, hem de Başbakan vekili ardı ardına müdürlere zılgıt çekiyor.  

Bu "aba altından sopa" değilse nedir!

 

***

 

AKP'de maksat; 7 Haziran'da elde edilemeyen sonucu 1 Kasımda elde etmektir.

Bunun için valiler, belediye başkanları, muhtarlar, kaymakamlar, kamu görevlileri, müdürler, memurlar görevlidir. Özelleştirme bitti, sıcak para bitti, barış ve kardeşlik masalı bitti.

Sıra gazetecilerin tokatlanmasına, terörün azgınlaştırılmasına, iş adamalarının, aydınların, bürokratların korkutulmasına kaldı.

Sos malzemesi hazır. 

Ya Allah bismillah!

Vatan millet!

Bayrak...