Son günlerde yaşanılanlar, önceden yaşanmış olanlardan ayrı tutulamaz.Ne demek;öyle bir şey olmaz demeyelim.Tekrarına gerek yok ama;Tekrarını yapanlar;Babadan ne gördüler ise onu yaparlar.Yapmayanları Baba evlatlıktan reddeder.
Türk Silahlı Kuvvetleri dediğimiz yapı,Din,Bayrak,Vatan ülküsüyle yetiştirilirken,her şeyi “Namus” kavramıyla görür ,Şehadet mertebesine ulaşmak içinde acele ederken,bir dönem geldi Askerimize Vatanı başka yerlerde arattı ,Askerimize Ana sütü yerine Amerikan Nato sütü yedirdiler,Tereyağ yerine Amerikan sıvı yağ,Amerikan Kaput bezinden elbise,Amerikan postalı,Amerikan -Nato karavanası ,masa,eğitim ve teşkilatı olan bilinmezlere yöneltildi.
Bizim insanımıza kendi Kültürü,dili ve inançlarının terki savlanarak,yapay inanç,,yapay kültür,göç felsefesine dayanan beyin ihracı gösterildi.Amerikan silahı derken Nato amacına uygun ordu şekillendirildi.Tarih yalan konuşmaz,yalan insanların inandığı sürece doğru olarak yol alır,çıkmaza girdiğindeyse;Aldatılma,kandırılma,öyle biliyorduk,böyle olduğuna inandırılmıştık gibi günlük dilde zafiyet oluşturmaya gelir.Doğruyu doğru,gerçeği de gerçek olarak algılayan,yanlışa yanlış diyen ve birey kalsa da savunmasına devam eden ideal grubu “Sol” düşünceli yapıdır.Sol,eleştiren,araştıran ve sorgulayan yapısıyla varlığını sürdürdüğü için daima var olmak için var olmaya yönelir.İkna etmek birincili değildir.İlke olarak gerçekleri dillendirmek ,tarihe ve insanlığa karşı var olduğuna inandığı sorumluluğu yerine getirmek diye bir sorunu var olmaktadır.Sol’un vicdanı İnsandır.
1946 yeni tarihdir.Toplumların tarihi asırlara dayanır,Türkiye’nin darbe tarihi 1946 ve sonrası ile başlamak hata değildir.Siyasi iktidarın 1950’li yılların hemen başından başlanılarak gösterilen tarih inkarı,anlamsızlığı;Kore çıkartması,Nato savunma sistemi içerisine girilmesiyle ;Dış (Emperyalist) güçlerin aradıkları yağlı ekmek kucaklarına düşmüştür.On yıllık iktidar ve arayışlarını doğru okumak gerekir.T:Cumhuriyet kuruluş felsefesine,kurucularına ne zaman küfretmeye başlanılmış ise,Süte tuz düşmüş,Tuz kokmaya başlamıştır.Halk ve İktidar ne verirsen alır,ne yedirirsen yer anlayışına teslim alınmıştır.Orduyu Onbaşılar ile yönetme,Eğitimi cahillere teslim etmek,Meclisi kimi aday gösterirsem seçilir denildiği andan itibaren bozulmaya başlanmıştır.
1960 Askeri darbe ,Bu ülkeye yerleştirilmeye çalışılacak olan “Darbe” zihniyetinin ilk denemesiydi ;Başarıldı.Değişen şart ve Ülkeler anlayışını dizayn etmek isteyen Büyük Emperyalist güçler;Artı sömürü için;İçsel sömürüyü,uydu iktidarları ve güdümlü siyaseti gösterdiler.Uzun yıllardır Ülkelerin en gizli örgütleri ,istihbarat alanları ve güçleri Baba Corc’lara bırakıldı.İşte 1960;Demokratik haklar,insan hakları ve yaşamın yeniden örgütlenmesini çağrıştırmayı gösteren darbe yasası ve savunucu duruşlar.1962-1963 askeri darbe kalkışmaları ve devamı olacak olan 1971 Mart 12 Amerikancı askeri darbe...12 Mart 1971 Askeri darbesinin ülkemize maliyeti ve bedel olarak yetişmekte olan aydın ,seçilmiş gençlerin öldürülmesi,asılmaları,işkence ve zindanlardaki kalışları.1974 Kıbrıs çıkartması,Genel af,Haşhaş ekim alanları,,ülkedeki siyasi uyanışların yeniden şekillenmeye başlanılması,İç işbirlikçi güçlerin doyumsuz yapıları,askeri yapı içerisinde Vatan sevdasının yeniden belirginleşmesi,Emperyalizmin içinde yaşadığı buhran,Türkiye’nin bakir toprak altı ve üstü zenginlikleri,Ekonominin yeniden Emperyalizmin emirleri doğrultusunda dizayn edilmesi 24 Ocak 1980 kararları ve tamamlanması için gerekli olan;Askeri darbe.12 Eylül 1980 Amerikancı askeri faşist yönetimin iş başına geçirilmesi;”Bizim çocuklar yönetime el koydu” ifadesiyle kendisini bulması.
1983 Sivil yapılanma ve 12 Eylül yapısının devamı olan sivil süreç,Ülkenin iç dinamikleri ve Yine Emperyalizmin Dünyayı şekillendirmek istediği ;çok parçalı,bol yönetimli,Küçük devletler arayışına dayanılan yeniden serv ve parçalanma programlarının bölgelere yansıtılması derken 28 Şubat post modern darbe girişimi ve Türkiye ‘deki sivil yönetime muhtıra..!
Ve,o andan itibaren yeniden görülmeye çalışılan,Türk-İslam sentezinin ana ayağı olan parçalanma ve ırkçı,küçük ,işbirlikçi yapıya yüklenilen Dindar nesil ve uzantısının örgütlenmesi olacak olan;Cemaat-Tarikat örgütlenmeleriyle Devletin parçalanması ve Genelde Orta doğu eş başkanlığı olarak gösterilen yeni Ortadoğu şekilenmesi;Irak-Libya-Mısır-Ürdün-Sudan-Suriye derken şimdi Türkiye...
15 Temmuz 2016 Asker içerisindeki kalkışmanın amacı;Yönetimi ele geçirmek olduğu kadar,asıl amaç:Ülkeyi iç savaş ortamına çekerek başarıyı buraya odaklamak olabilirdi.Amerika ve yandaşı olan Emperyalist güçler Darbe ve yönetimi ele geçirmek istediğinde ,geçmişteki deyimleri,birikimleri ve ellerindeki her türlü güçle başarabilecekleri gerçektir.Öyleyse;Amaç:İç savaştır ve kaos -yeni düzen tanzimidir.Kaos hedefi için elindeki taşların önemli bir kısmını kullanmış olduğu görülüyor ama kendi düzen anlayışları için zaman ayarı gerektiği görülmektedir.
15 Temmuz 2016 sonrası sokaklar,meydanlar ve tüm Ülke artık;Gelincik tarlasına döndürmeli,Siyaset ülkenin kurucu felsefesi olan 1919’a giderek tarih bilincini yeniden yakalamalıdır.Kulaklar çekilir ama acısı geçer ;önemli olan kulakları koparattırmadan ve beyin,bedeni kaptırmadan Ruh ve bilinci koymak gerekir.O,bilin ,yapı Ülke severlik,Vatan severliktir.Bunun adı Var olmaktır.Hainleri barındırmadan,işbirlikçileri af etmeden ;Gerçek vatanseverlerden yeni ordu,millet,halk oluşturmaktır...Cahiller ile yönetmek yerine bilginler ile yürümek gerekir.Yarım hoca dinden ,yarım doktor candan eder Ata sözü kendisini test etmiştir...Saygılarımla,Hoşcakalınız...