Merkez bankası bu gün, mevduat karşılık oranlarında indirime gitti. Amaç, likidite sorununu çözmek ve kur artışını durdurmak idi.
Bankalar vadeye göre, ellerindeki mevduatın belli bir kısmını Merkez Bankasına karşılık olarak yatırmak zorundadır. Döviz mevduatında bu oran yüzde 24'e kadar yükseliyor.
İndirim miktarı, döviz mevduatı için yüzde 4, TL mevduatı için ise yüzde 2,5 olarak açıklandı. Bu uygulama ile piyasaya 10 milyar lira TL likidite ve 6 milyar dolar döviz likiditesi ile 3 milyar dolar tutarında altın likiditesi kazandırmış oluyor.
Sebebi, piyasa faizlerinin yüzde 25,89 seviyesine ulaşmasından kaynaklanıyor.
Makroekonominin bilinen kuralıdır. Likidite ile faiz hadleri arasında ters ekonomik ilişki vardır. Faizler yükseldikçe, bankalarda likidite sorunu artar.
Neden piyasa faizleri yükseliyor?
Likiditeye sıkışan bankalar, yüksek faiz ile para bulmaya çalışır. Faizler yükselir. Yükselen faizlerin gerisinde, likidite sorunu vardır.
Neden bankalar likidite sorunu yaşıyor?
Nedenler çeşitlidir. Bunların başında "tahsili imkânsız alacaklar" geliyor. İkinci sırada, yetersiz mevduat var. En büyük etkiyi ise mevduatın azalması yapıyor.
Merkez Bankası sebebi görmüş olmalı ki, bankalara 10 milyar lira TL likiditesi kazandırıyor.
Bankalardan çıkan dövizler de likidite sorunu yaratır. Bu sorunu çözmek amacıyla, Merkez Bankası bankalara 6 milyar dolar imkân tanıdı. Amaç, döviz arzında artış sağlayarak kurlardaki yükselişin önüne geçmek.
Serbest piyasa ekonomisinde, döviz arzında artış sağlayarak kurların etkilenmediği deneyimler ile sabittir. Zira çıkan dövizin yerine yenisi gelmediği zaman, arz eğrisi fiyat eksenine paralel yapı kazanıyor. Talepteki artış durmaz ise kurlar hızla yükseliyor.
Döviz arzında geçici artış sağlayan bu politikayı, ekonomistler "aspirin tedavisi" olarak tanımlıyor. Nitekim Merkez Bankasının bu müdahalesinin kurlar üzerine pek etkisi olmadı. Uluslararası piyasada dolar kuru yükseliyor.
Sn. Hükümet, FAİZ SİLAHINI kullanmadan kurlardaki artışı durduramaz.