Edip Bey (Sevinç) demiş ki, "Savaş dolayısı ile Arap ülkelerine fındık satamıyoruz. Şu anda 120 ülkeye satış yapıyoruz. Yeni pazarlar bulmak için ihracat yaptığımız ülke sayısını artırmamız lazım."
Böyle bir  demeç haliyle, "fındık fiyatını baskılamak istiyor" diye yorumlanacaktır. 
Biz yorumu kamuoyuna bırakalım.
Bizim geleneksel fındık pazarımız Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD ile birkaç deniz aşırı ülkedir. İhracatçılar birliği tarafından yayınlanan aylık istatistikleri incelersek, orada açıkça görüldüğü gibi fındık ihracatı açısından savaş atmosferindeki Arap ülkeleri bizim için adeta dış kapının mandalıdır. 
Her hangi bir üründe ihracat miktarını artırmanın yolunun ülke sayısını artırmak olduğu; bunun doğru orantılı olduğunu kim söyleyebilir? Ülke sayısı azalsa bile ihracatınızı miktar olarak, nitelikli ürün olarak, marka değeri olarak artırabilirsiniz. 
Tabi ki herhangi bir ihraç ürününü daha çok ülkeye tanıtmak ve satabilmek iyidir. Ama şart değildir. 120 ülkeye fındık satabiliyor olmak zaten limite gelmişiniz demektir. UFK olarak uzaya mı açılacaksınız!
Artık fındık ihracatında miktar ölçeğinden çok nitelik ölçeğine geçmek gerekir. Çünkü toplam ülke ihracatı orta boy bir Avrupalı firmanın cirosu kadar bile etmiyor. Üreticiden ancak daha kaliteli ve daha fazla fındık üretmesini istersiniz ama bunun ötesi fındık ihracatçılarının görevidir. 
Öncelikle ürün geliştirmek, farklı olmak önemlidir, dedik. Üniversite sanayi işbirliği yapın, aynı sektör paydaşları olarak bir araya gelip güçbirliği yapın, kümelenin. Ortak satın alma, ortak insan kaynakları, ortak Ar-Ge, ortak kredi kullanın. Rakiplerinizi tanıyın, rekabet gücünüzü artırın. Ulusal Fındık Konseyi'ni harekete geçirin. Ülke olarak cari açığımızı kapatmaya, istihdama, dövize ihtiyacımız var. 
Devletin ilgili makamlarına gidin.
Geçenlerde Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin, Ordu ili olarak siyasi gücümüze işaret etmişti. İktidarda bir Başbakan Yardımcımız var. 3 milletvekilimiz var. Aynı şekilde fındık bölgesinin; Trabzon başta olmak üzere diğer bölge illerinin de iktidarda çok sayıda güçlü temsilcisi var.  Onlara ulaşın, organize olun.
 
Bakan ya da milletvekilleri bölgeye geldiklerinde sürekli mescit, cami, kuran kursu, vakıf ve eş dost dükkanı açmak yerine fındık sanayicisi ve ihracatçısı ile ilgilensin. Onların dikkatini çekecek lobi gücünüzü harekete geçirin. Fındığın ülke açısından önemini kavratın...
Bu konuda bir eksik olduğu için haddimizi aşarak yorum yapıyoruz.
Biliyoruz ki bu sizin alanınız. Ve bazı demeçleriniz konuları bilmediğinizden de değil, cinliğinizdendir. O yüzden, tereciye tere sattırmayın....