Siyasal iktidarlar en çok gençlerden korkuyor. Benim gibi 84 kuşağından olanlar bunu hem yaşadı, hem de öğrendi. Bizim kuşak lisede felsefe kitabından bir bölümü, Milli Eğitim Bakanlığı’nın emri ile yırtmıştı. Yine bizim kuşak korkudan kitaplarını yaktı. Geçenler de gazetede okudum, Deniz Gezmiş’in kitapları da yakılmış. Tüm bunlar korkunun eseri. Aslında baskı nedeni ile kitap yakmak zorunda olanlar korkak değil, kitaplara düşman olanlar korkak. Çünkü onlarla baş edemeyeceklerini düşünüyorlar. Türkiye geleceğini gençlere emanet etmiş bir Ülke. Gençlik bayramı kutlayan belki de tek Ülke. Ancak iş gençlere güvenmeye, onların özgürlük alanlarını genişletmeye gelince hemen kısıtlar geliyor. Veciz sözler hep şöyle başlar: ‘’Milletimizin geleceği gençleri korumak için….’’ Türkiye’de siyasal iktidarlar gençleri korumak için hiçbir şey yapmasa, o zaman gençler daha keyifli, daha özgür ve daha yaratıcı olacak. Nitekim gençlerine güvenen, özgürlükleri kısıtlamayan ülkelerde gençler harikalar yaratmakta. İstanbul Büyük Şehir Belediye seçiminde Ekrem İMAMOĞLU’NUN gençlere vermiş olduğu önemden dolayı bu seçimde puanını yükseltmiştir. Ben de gençlere diyorum ki gençler; düşündürücü ve yenileyici gücüne inan. Hayatın kendisine odaklan. Zamanın ruhunu okumayı bil alanında söz sahibi ol. Her insan yek değerleriyle eşittir. Riya kat sahibi her insan her makam ve mevkie laiktir. Geçmişin idari şekillerini dayatanlara karşı dur. Onların karşısında ben halkım gencim diyebil. Sen onlar için değilsin, onlar senin için… Gençliğe sözüm: ‘’ Muhtaç olduğun kudret, damarların da ki asil kanda mevcuttur’’.