Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin, Ordu için kuruvaziyer ve konteynır liman talebini yineleyerek, 2023 programına alınması gerektiğini belirtirken “Ordu’nun bir konteynır ve bir kuruvaziyer liman projesi için adım atması gerekiyor. Karayoluyla taşıma çok pahalı, en kolay deniz yolu taşımacılığı iken ve bir lütuf olarak ülkedeki en uzun sahillerinden birine sahipken bunu bir an önce avantaja dönüştürebilmemiz gerekiyor.  Efirli bölgemizde bir kuruvaziyer liman, Fatsa’da da bir konteynır liman neden yapılmasın. Ünye’deki liman şu anda daha çok gemi atölyesi konumunda bulunuyor. Ordu ilinde birkaç tane liman olması fazla görünmesin, İspanya’da Valencia şehrinin 5 tane limanı var ancak Ordu kadar bile deniz kenarı yok. Şu anda Türkiye’nin en fazla balını üreten, fındığını üreten bir il konumundayız. Kivi üreten bir il konumundayız. Deniz ve havuz balıkçılığında da ülkede hatırı sayılır bir konumdayız. Taşımacılık cazip olursa liman üzerindeki Kocaeli, Sakarya, İstanbul bölgesine daha ucuz fiyatlarla taşıyıp daha ucuza halkın hizmetine sunabileceğiz. Bu kadar üretimin yoğun olduğu bir yerde de taşımacılığın hızlı ve ucuz olması da çok önemli.” dedi.

Samsun-Sarp demiryolunun da Ordu için büyük önem arz ettiğini belirten Şahin, “Hükümetimizden 14 tane isteğimiz vardı, şu anda 12 tanesi gerçekleşti. Büyük isteklerimizden 2 tanesi kalmış oldu. Limanlarımız kurulur ve demiryolumuz yapılır ise bunlar da tamamlanmış olur. Limanlar çok pahalı bir proje değil. Samsun-Sarp demiryolu ise artık bir gerekliliktir.” ifadelerini kullandı.

 
Şehir hastaneleri 5 yıldızlı otel gibi

Başkan Servet Şahin Türkiye’deki şehir hastenelerinin 5 yıldızlı otel konforunda olduğunu ve Ordu’ya da kazandırılması gereken bir hizmet olduğunu ifade ederken, “Akşam bir televizyon programında bir şehir hastanesini seyrettik. Bütün hasta sahipleri çok memnun. 5 yıldızlı otel gibi, refakatçi oda ve salonları ile hastalara lüks bir otel konumunda sağlık hizmeti verilmekte. Bölgedeki poliklinikleri de içerisinde barındıracağı için Ordu’ya kurulacak olan alan da oldukça büyük. Kurulan şehir hastaneleri de oldukça lüks. Sağlık ve eğitim hizmetleri en üst seviyelerde verilebilmesi gereken hizmetler. Konumu itibariyle ben de eleştirenlerden bir tanesiydim ama baktığımız zaman Eskipazar bölgesi şehrin çok uzağında gibiydi, şu anda şehrin giriş noktası oldu. 5 ila 10 sene sonra ise şehir içi haline gelecek. Şimdi bile neredeyse herkesin altında bir arabası, belediyemizin de çok iyi taşıma araçları var ve çağırıldığı zaman ambulans hizmetleri de yetişmekte. Hasta artık Avrupa’da hangi imkânlara sahipse Türkiye’de de aynı imkânlara erişebiliyor. Doktora ulaşamama gibi bir derdimiz yok, doktor ayağımıza geliyor. Türkiye çağ atladı ve sağlık hizmetleri konusunda belki de birçok Avrupa ülkesine göre çok daha öndeyiz. Bir sağlıkçı olarak bunun için teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu.

Fındıktaki düşüş göçü hızlandırdı!

2017 yılında Ordu nüfusunda yaşanan 8217 kişilik azalmanın nedeni olarak fındıkta yaşanan fiyat düşüşünü gösteren Şahin, şöyle konuştu: “2017, son dönemler içerisinde fındıkta maliyet ve satış fiyatları arasındaki uçurumun en fazla olduğu yıl oldu. Şehir ekonomisi fındığa dayalı olduğu için de bu durum göçü hızlandırdı. Hatta bu durum birçok alan gibi, inşaat sektörünü dahi etkiledi. Şu anda inşaat sektörü de 2016 ve 2015 yılları kadar hızlı bir durumda değil. Bu yüzden fındıktaki belirsizliklerin artık giderilmesi gerekiyor.”

 

Ordu neden çikolata başkenti olmasın?


Proje üretmeye ve geliştirmeye devam edeceklerini vurgulayan OTSO Başkanı Servet Şahin çikolata ihracatını hedeflediklerini belirtti. Şahin, “Biz, son dört yılda; Türkiye’nin en modern odalarından, en modern binalarından bir tanesini Orduluların hizmetine sunduk. Yine Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’yle Türkiye’nin en modern 32 derslikli ve 10 atölyeli endüstri meslek lisesini bitirerek Milli Eğitim’e teslim ettik. Oda tarihinde benim son 4 yıllık oda dönemimden önce bir dolarlık proje bile geçmemişken, biz son 2 buçuk yılda 6 buçuk milyon avroluk proje geçirdik. Bu miktarın yüzde 75’i hibedir. Odamızın girişinde bulunan çikolata mutfağımız ile proje olarak kazandırdığımız 4 büyük kuruluşumuz, çikolata fabrikası kuruyor. Bu ay içinde uluslararası rekabetçiliği geliştirmeye yönelik bir UR-GE projemiz var. Bu proje ile ihracatçılarımızı yurtdışındaki alıcılara götürüyor ve parasını da Avrupa Birliği fonundan karşılıyoruz. Daha sonrasında da imalat sektöründeki arkadaşlarımıza aynı projeyi uygulayacağız. Neden Ordu da bir çikolata başkenti olmasın? Niye biz fındıktan 25 milyar dolar döviz almak yerine 2 buçuk milyar dolar döviz alalım? Hatta neden Afrika ülkelerine de ‘helal çikolata’ olarak satmayalım? Çikolata ihraç eden Belçika’da fındık mı var, şeker mi var, kakao mu var? Türkiye’de fındık ve şeker var bir tek kakao eksiğimiz bir de çalışma isteğimiz eksik. İstenirse çok daha önce de olurdu. Benden önceki yönetime teşekkür ediyorum, onlar da çok şey yaptılar ama şu anda bile eğer yetişebilsek önümüzde onlarca proje var. Proje ekibimiz 2 kişi olduğu için hepsini takip edemiyoruz. Üyelerimizden de proje yapmak isteyen varsa odamıza gelsin biz hazır proje verelim. Yeter ki bir şey yapmak istesinler. Devletin her çalışana ve çalıştırana hibeleri var. Devlet, üretim yapan herkese destek oluyor.” dedi. Ordu Yorum/Yasemin Kuzu/özel

Editör: Haber Merkezi