Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Ordu Şube Sekreteri tarafından yapılan yazılı basın açıklamasında sağlık çalışanlarına karşı yapılan şiddeti kınadıklarını ve “artık yeter” dediklerini belirterek açıklamasına şöyle devam etti.
             Bir değil, iki değil! Sağlık emekçilerine yönelik şiddet artarak devam ediyor. Neredeyse her gün sağlık emekçilerine yönelik şiddet haberi duyuyoruz. “Artık yeter” diyoruz; usanmıyorlar, kınıyoruz,; daha da vahşileşiyorlar. Kimi zaman sözlü, kimi zaman bıçaklamaya ve maalesef ölüme dahi yol açan şiddetle karşı karşıyayız. Dün de bu hastanede Sağlık Bakanlığı-Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi kadın doğum ve çocuk hastalıkları hastanesi acil servis de görev yapan doktor arkadaşımız İrfan Fırat saat 19:30 sularında E.G. tarafından görevi başında fiziki saldırıya uğramış ve darp edilmiştir.
         Ülkemizde resmi kayıtlara göre günde 30 yılda 1200 sağlık emekçisi şiddetle karşı karşıya gelmektedir. Şiddetin ve saldırının hiçbir şekilde sebebi ve savunması olamayacağının yanında bu olayda hiçbir neden yokken keyfi bir şekilde saldırı gerçekleştirilmiştir.
            Bizler dünyanın en kutsal görevlerinden biri olan sağlık hizmeti vermekteyiz. Yediden yetmişe, en fakirinden en zenginine, okuryazar olmayandan en bilinçli vatandaşa nitelikli ve eşit bir sağlık hizmeti için uğraşıyoruz. Burası; kim ne derse desin bir “işletme” değil, bizler de buranın tüccarı, tezgâhtarı değiliz. Size ticari bir mal satmaya çalışmıyoruz, kamusal hakkınız olan nitelikli bir sağlık hizmetini vermek istiyoruz. Bir gece de yüzlerce hasta bakıyor, onlarca hastanın, bebeğin nöbetini tutuyoruz. Bu şekildeki olaylar aynı zamanda diğer masum hastalarında sağlık hizmeti alma haklarının çiğnenmesine yol açmaktadır.
            Son yıllarda giderek artan sağlık emekçilerine yönelik şiddetin baş nedeni sağlıkta dönüşüm adı altında uygulanan, sağlığı piyasalaştıran, hastaneleri özelleştirmeye götüren, adeta “paran kadar sağlık hizmetini” vatandaşa dayatan sistemdir. Bu sistem olumsuzluklarıyla hasta ile sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirmektedir. Başta hekimler olmak üzere mesleğin itibarsızlaştırılmasına, Ülkedeki sağlık sorunlarının çalışanlardan kaynaklı olduğuna yol açan uygulamalardır. Hastayı “müşteri” hastaneleri “işletme” olarak gören politikalardır. Bizler bu sistemin kölesi olmayı reddediyoruz.
            Sağlık Bakanı sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti “GÜVENLİK” sorunu olarak görmektedir. Bu olaylar gazetelerin üçüncü sayfa haberi değil, Ülkenin adeta büyük sorunlarından biri haline gelmiştir. Toplumda şiddet her yerde ve alanda artarak sürmekte, sanki olağan bir hale gelmiştir. Hekimine, öğretmenine şiddet uygulayan bir toplumun durumunu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.
            Sorunu “güvenlik” olarak görenler mahremiyeti çok önemli olan sağlık hizmetlerinde her odaya bir güvenlik görevlisi arkadaş mı tahsis edecek, hasta muayene olurken sıkı sıkı tutulacak ya da her odanın bir arka kapısı mı olacak? Bir kez daha hatırlatıyoruz: Her geçen gün artarak devam eden sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin nedeni;
Bizi hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren kışkırtıcı üsluplardır.
Neredeyse her gün, tekelinize aldığınız yazılı ve görsel medya eliyle reklamını yaptığınız, görünce hayal kırıklığı yaratan sağlık sistemidir.
Hastayı “müşteri”, sağlık çalışanını onun hizmetkârı gören ve bunu sürekli dillendiren anlayışınız, bizi itibarsızlaştıran açıklamalardır.
İstediğiniz hekimi seçebilirsiniz diyerek başvurulan tüm sağlık kuruluşlarında her kademede, 14 ayrı kalemde katkı ve katılım payı alınmasıdır.
Özel Sağlık Kuruluşlarına vermek zorunda kalınan ilave ücretlerdir.       Acil Servisleri bile paralı hale getirilmesidir.
            Sağlık Çalışanlarına yönelik saldırı ve şiddetin nedeni “parası olanın parası kadar sağlık hizmeti” alabildiği “Sağlıkta Dönüşüm Programı”dır. “Dönüşüm” dediğiniz sistem iflas etti. Gün geçmiyor ki bir sağlık çalışanı saldırıya maruz kalmasın. Onun için vakit varken bu sisteminizi uygulamaktan vazgeçin, halkın bu sağlık sisteminden memnun olduğu iddianızdan da vazgeçin. Bu kadar çalışanınızın şiddete maruz kalması sizi rahatsız etmiyor mu?  Şiddeti doğuran bu sisteme karşı mücadelemizin süreceği ve giderek büyüyeceği bilinmelidir. Sağlık emekçileri yalnız değildir. Sendikaları ve meslek örgütleri karşılaştıkları tüm olaylarda yanlarında ve müdahil olacaklardır. Sağlık emekçileri başta olmak üzere tüm emekçileri, biz sağlık çalışanlarını ve hizmet verdiğimiz halkı mağdur eden bu sisteme karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.Haber Merkezi
Editör: Haber Merkezi