CHP Altınordu İlçe Başkanı Mustafa Kemal, iktidarın son günlerde dile getirdiği birlik beraberlik vurgusunun arttığını belirterek; "Biz zaten her zaman birlik ve beraberlikten yanayız. Derdimizde zaten budur. Ancak bu çağrıyı bu günlerde artıranlar keşke samimi olsalar. Birlik ve beraberlik bir kişinin ya da bir zümrenin emir komutasında olmak anlamındaysa geçmiş olsun güzel ülkeme!" dedi. 
Kemal, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Eğer birlik ve beraberlik Cumhuriyetin temel ilkelerine savaş açmaksa, TC. logosunu kurumların tabelalarından silmekse, Atatürk’ün bu memlekete yaptığı hizmetleri ve adını unutturmak ise, Memleketin Milli değerlerini ve iletişim kurumlarını yabancılara satmak ya da devretmekse, Bu Ülkenin kurtuluşunda ve kuruluşunda en ulvi görevi üstlenmiş olan ve bu gün Ana Muhalefet partisi görevini sürdüren CHP’sini Vatandaşa düşman bir partiymiş gibi lanse etmeye kalkışmaksa, Türkiye’deki yazılı ve görsel basın ile bütün yayın organlarının tek taraflı yayın yapması isteniyorsa, Basın emekçilerinden muhalif yazı yazanlar hemen ceza evlerine gönderiliyorsa, tarihi ve kültürel değerlerimizin bulunduğu alanlar yavaş yavaş imara açılıyorsa, Ülkenin gidişatında görülen aksaklık ya da yanlışlıkların düzeltilmesi istendiğinde neredeyse muhalefet hain ilan ediliyorsa, üreticinin, ürünlerine hak ettiği değer verilmiyor ve bir avuç kişinin insafına terk ediliyorsa, İşsiz olan Vatandaşlarımız iş bulmakta neredeyse Suriyeliler iş sahibi yapıldıktan sonra iş bulabilme şansı buluyorlarsa, Özellikle küçük esnaf yok sayılarak, çok daha büyük AVM’ler her tarafa yapılıyorsa ya da yaptırılıyorsa, Hiç kimse ya da ilgili kurumların görüşü bile alınmadan eğitim sistemi daha da vahim hale getiriliyorsa, Üniversite sınavlarını bir günde yapacağız diye gençlerimize cehennem eziyeti çektiriliyorsa, dünya milletleri medenileşme savaşı verirken, benim ülkemde evlilik akdini (Nigah) imamlar kıyacak deniliyorsa, devletin kaynakları ölçüsüzce harcanıp açık kapatmak için Vatandaştan alınan vergiler katlanıyorsa, Vatandaşlar arasındaki ayrışma körükleniyorsa, hele birde Kıbrıs beş parmak dağlarına Atatürk Milliyetçiliğinin ne olduğunu yazdıran, Amerika’nın baskısına boyun eğmeyip üreticilerimizin yanında yer alıp, ürünlerini yetiştirmelerine olanak sağlayan Barışsever Eski Başbakanlarımızdan Bülent Ecevit’e aşağılayıcı ifadeler kullanılıyorsa bu memlekette nasıl birlik ve beraberlik sağlanacaktır. Bu Ülkenin adını dünya Ülkelerine benimseten ve saygın bir Ülke olmasını sağlayan Atatürk, İnönü ve Ecevit’in adı her fırsatta kasıtlı olarak dejenere edilmeye çalışılıyorsa ne kadar inandırıcı olabilirsiniz ki? Bunlara benzer sayısız örneklerimiz olabilir, ancak bu kadarı yeter. Evet Birlik ve Beraberlik ama, biat değil. Özgür, Çağdaş, Hukukun üstünlüğü olan, eşit koşullarda insanların yaşadığı ve herkesin söz sahibi olduğu bir Türkiye neden olmasın." Haber Merkezi
Editör: Haber Merkezi