Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliğinin (TÜRMOB) 23. Olağan Genel Kurulu Sheraton Otel’de yapıldı. 

Emre Kartaloğlu başkan oldu

TÜRMOB 23. Olağan Genel Kurulu 12 Ekim 2019 Cumartesi Günü saat 10:00’da Sheraton Otelde başladı. İlk gün görüşmelerin yapıldığı genel kurulda ikinci gün oy kullanıldı.  23. Olağan Genel Kuruluna Ordu Mali Müşavirler Odasını temsilen Oda Başkanı Bahadır Baş, Onursal Oda Başkanı Ertuğrul Yüksel, Fatsa Belediye Başkan Yrd. Ercan Yurttaş, Üst Birlik Delegeleri; Ercan Kır, Ali Yalçın, Sayit Gültepe, Barış Sayan, Mustafa Çörtük  ve oda yöneticileri ile temsil edildi.

Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odasının 23. olağan genel kurulunda yapılan seçimlerde Emre Kartaloğlu TÜRMOB Genel Başkanlığına seçildi.

"En az yüzde 4 büyümeliyiz"

 

Genel Kurul açış konuşmasında TÜRMOB Genel Başkanı A. Masis Yontan; "Barış Pınarı Harekatının başarıyla ve daha az kayıpla bitmesini, ordumuzun hedefine varmasını ve bölgeye barış getirmesini arzu ediyoruz. Barış Pınarı Harekatı'nın en kısa zamanda amacına ulaşarak sonuçlanmasını diliyorum.  Türkiye nüfusunun 82 milyon olmasına karşın gerçek usul ile kurumlar vergisi mükellef sayısının nüfusa oranının sadece yüzde 3,3'te kaldı. Bunun nedeninin ülkedeki yetersiz sermaye yapısı olmasıdır. Yeni kurulan limited şirketlerinin yüzde 59,52'sinin, yeni kurulan anonim şirketlerin yüzde 68,55'inin sermayesi 100 bin liranın altındadır. Türkiye'nin ekonomik hedeflerini tutturması için mutlaka büyümesi ve yatırım yapması gerekir.  İstihdamın yüzde 56,6'sı hizmet sektöründe yer alıyor, sanayideki istihdam oranı ise yüzde 20'lerde kalıyor. "İşsizliğin artmaması için en az yüzde 4 büyümemiz gerekir." dedi.

 

Genel kurulda konuşma yapan Ordu Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahadır Baş; “Bugün meslek ile ilgili değerlendirmelerimi yapmadan önce bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Kaz Dağlarında Siyanürlü Altın Aranması Konusunda Biliyorsunuz Bütün Ülke Birlikte Tepki Gösterdi. Adeta Tek Yürek Oldu. Buna Meslektaşlarımızda Katıldı. Yaşadığım Topraklar Fatsa Dağlarında da Benzer Siyanürlü Altın Arama Faaliyeti Var. Canik Dağlarında Altın Aranıyor. Ve Arama Faaliyetleri Genişliyor. Açılan yüzlerce kuyu Suyumuzu kirletiyor. Meyvelerimiz çürüyor. Ormanlarımız, tarım alanlarımız yok oluyor. Buna Dikkatinizi Çekmek istiyorum. Kaz Dağlarında Olduğu Gibi Fatsa Dağlarında Hassasiyet Göstermenizi İstiyoruz.  Fatsa ve Ünye Yaklaşık 220.000 kişi yaşıyor. Bundan yirmi- yirmi beş sene sonra yaşayan sayısının yirmi binlere otuz binlere ineceği ifade ediliyor. Toprağın altı değil üstünün değerli olduğunu bilelim. Meslek mensupları olarak doğaya, çevreye hayatın her alanında yanlışa dur demeliyiz. Ve Buna birlikte karşı çıkmalıyız değerli meslektaşlarım. Anayasanın 56’ncı maddesi Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Lütfen Ödevimize sahip çıkalım.

 

“Arabuluculuk konusunda mali müşavirlere haksızlık yapılıyor”

 

Baş, şöyle devam etti: “Mesleğimiz ile ilgili en önemli sorunlardan biriside Arabuluculuk konusunda Mali Müşavirlere yapılan haksızlıktır. Biz Mali Müşavirler; Bilirkişilik, yönetim ve denetim Kayyumluğu, konkordato komiserliği, uzlaştırmacılık yapabiliyoruz. Ama İşçi işveren uyuşmazlıkları ve ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuk yapamıyoruz. Dünya uygulamalarına baktığımızda sadece bizde ve Yunanistan da bu Arabuluculuk avukatlara, hukukçulara bırakılmış. Diğer ülkelerde herkes eğitimini almak şartı ile mesleği ile ilgili arabuluculuk yapabilmektedir. Yasal olarak belki arabuluculuk yapamıyoruz. Ama uygulamada bütün meslek mensupları müşterilerinin işçi işveren uyuşmazlığında fiilen zaten arabuluculuk yapıyoruz. Nerden bakarsanız bakın tutarsızlık. Biz Mali Müşavirlere ekmek kapısı diye değil; Adalet sistemi çabuk hızlı ve doğru karar versin doğru sonuca ulaşsın diye Mali Müşavirlere de mesleki konuları ile ilgili Arabulucu olma hakkı verilmesini savunuyoruz. Bu konuda hep beraber yüz on bin kişilik muhasebe ailesi birlikte hareket etmeli birlikte bu konuyu savunmalıyız. Arabulucu olma hakkı bize kesinlikle verilecek buna yürekten inanıyorum. Birkaç yıl içerisinde bunun gerçekleşeceğine inanan bir arkadaşınızım. Bir başka sorunumuz 5786 sayılı yasa ile mesleğimizde yapılan değişiklikler. 16-17 yıl boyunca meslek yasamıza dokunulmamış. Ama 16 yıl sonra dünya değişmiş teknoloji değişmiş bizim yasamızda ne değişmiş seçim sistemi nispi temsil yapılmış. Başkanlara iki dönem kuralı getirilmiş. 2010 yılından itibaren kronikleşen sorunlarımız varsa meslek camiası çözümsüzlüğe itilmişse bunun asıl sebeplerinden biriside 5786 sayılı yasa ile getirilen nispi temsil seçim sistemidir. Bugün bu seçim sistemi neden sadece TÜRMOB ve Odalarda var. Neden Anayasa Mahkemesi iki dönem kuralını TOBB ve TESK için ret etti. Ama TÜRMOB ve Odalarda kabul etti. Bu uygulamalar demokratikse neden ülkenin diğer odalarına , siyasi partilerde, derneklerde vakıflarda, spor kulüplerinde uygulanmıyor. Neden nispi temsil seçim sistemi tehdit olarak kullanılıyor bunları düşünmemiz lazım.”  Haber Merkezi

 

 

 

Editör: Haber Merkezi