Aytekin Öztürk Cumhuriyet Halk Partisi'nde yaptığı toplantı ile Altınordu İlçe Belediye Başkan Aday Adaylığını açıkladı.

CHP’nin iktidar arayışına “Yerelde İktidar” olarak katkıda bulunmak istediğini belirten Aytekin Öztürk; "Önümüzdeki seçimlerde Altınordu Belediye Başkan adayı hangi arkadaşımız olursa olsun etrafında kenetlenerek çalışmak, partimizin bizlere kattığı terbiye gereğidir. Çünkü sosyal demokrat belediyeciliği şiar edinmiş herkes mevki makam için değil; toplum için bir şeyler yapmanın mücadelesindedir. 2014 yılında ön seçim sürecini yaşamış bir kardeşinizim, sonrasında yaşamış olduğum bu deneyim benim belediyeciliğe daha farklı gözle bakmamı sağlamış ve büyük katkıları olmuştur. Altınordu’nun sorunlarına daha profesyonel bir bakış açısıyla takip edebilir noktaya gelme sağlamıştır. “İktidar Yerelden Gelir” sloganını bir hamaset aracı olarak görmemek gerekiyor, aksine içselleştirerek CHP’nin yereldeki iktidarının bugün Altınordu ilçemiz için ihtiyaç olduğunu görmeliyiz. Aslında Altınordu Belediye başkan aday adayı olmamdaki temel gerekçelerinden biriside budur! CHP’nin iktidar arayışında “Yerelde İktidar” olarak katkıda bulunmak. " dedi.

Yaşanabilir bir şehir...

Sancılı bir süreçten geçildiğini söyleyen Öztürk; " “İnsan odaklı” siyaset anlayışı artık “parti odaklı” siyaset anlayışına yerini bırakmıştır. Tarikatlara bölünen bir ülke yapısına evrildik!
Altınordu’da yaşayan vatandaşlarımız verdikleri oy oranlarına göre hizmet alır hale geldiler. Mahallelere götürülen hizmetler verdikleri oy oranlarına göre götürülmektedir! Diğer taraftan iktidarın seçilmişler yerine atanmışlarla yönettiği yönetim anlayışı “milli irade” diye dillerinden düşürmedikleri iradenin sadece laftan ibaret olduğunu icraatları ile ortaya koymaktadır. İşletme fakültesinde okurken okula gittiğimde ilk dersimizde bize öğretilen bir iktisat tanımı vardı “sınırlı kaynaklarla, insanların sınırsız isteklerini yerine getirme”. Günümüzde iktidar bu tanımı bile alt üst etmiştir. Sınırlı insanların sınırsız isteklere ulaşabileceği bir kitle yaratmıştır. İşte bu da emperyalizmin dayatmasıdır. Özelleştirme politikaları ile Türkiye’nin milli kaynakları o sınırlı kişilere peşkeş çekilmiştir. Bununla ilgili CHP olarak birçok alanda itirazımızı ilettik; yerli üretim ve milli sermayenin özelleşmesinin halkın sofrasını doğrudan ilgilendireceği konusunda çok defa uyarılarda bulunduk; ancak dinlemeden, anlamadan “babalar gibi” sattılar. Bizler çocuklarımıza yaşanabilir bir şehir bırakmak zorundayız. Gençliğimize umut bırakmak zorundayız. Bu salonda bulunan herkese tarihi görevler düşmektedir. Altınordu ilçemiz sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla yönetilmeyi hak etmektedir. Aydınlıkçı, çağdaş toplumcu bir belediyecilik anlayışını Altınordu'ya getirmek zorundayız! 1973’lerde başlayan sosyal demokrat ve sosyalistlerin taşıdığı toplumcu belediyecilik anlayışı 3. Ecevit hükümetinde yerel yönetimler bakanlığı kurularak yaygınlaşmıştır. Sn. Kazım Türkmen ve Sn. Seyit Torun’un Ordu ilimize Toplumcu Belediyecilik anlayışına büyük katkıları olmuştur. Şayet Altınordu belediye başkanı olursam; “Yeni Toplumcu Belediyeciliği” canlandırmak en büyük vaadim olacak. " diye konuştu.

Öztürk şöyle devam etti: "Bugün piyasa neo-liberal anlayışın etrafında yayılmaktadır. Toplumcu, dayanışmacı, üretken anlayış ötelenmektedir. Bugünlerde büyük bir ekonomik kriz yaşamaktayız. Bugünlerin iyi günlerimiz olduğunu söylemek için ekonomist olmaya gerek yok. Çünkü ülkede üretim yok! Kriz dönemlerinde Yerel Yönetimler’e büyük ödevler düşmektedir. Yerel yönetimler vatandaşların ekonomik buhranları en az etkiyle atlatmasına yardımcı olmak amacıyla başta, işsizlik, tarım teşvik, kadınların üretime katılması yönünde çalışmalar yapmalıdır. "Kentin dolayısıyla vatandaşın ekonomisine nasıl katkı yapabiliriz?" sorusuyla yola çıkmalıyız. Yoksulun ihtiyaçlarını, kırsal bölgelerin tarıma yönlendirilmesi, kalkındırılması ve dolayısıyla kente ucuz besinin sağlanması ile istihdam gibi konulara ağırlık vermeliyiz. Ordu ilimizi Karadeniz'in çekim merkezi yapabilecek özelliklere sahip olduğunun farkındalığına varmamız gerekiyor. Doğa sporlarını yapabilecek bir doğamız var, tarihi ören yerlerimizi gösterecek bir tarihimiz var; ama maalesef bunları ön plana çıkaracak bir yönetim vizyonu ve anlayışı yok. İşte bu yüzden; Altınordu belediyesinde CHP’nin bayrağını dalgalandırmak zorundayız! İşte bu yüzden Altınordu Belediye başkan adaylığı için yola çıktım." 
Ordu Yorum/Neşe Çakar Erkin

Editör: Haber Merkezi