Açıklamalarına devam eden Pala şöyle konuştu; “Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; kamu emekçilerine ve emeklilerine 2020’de yüzde 3,5+3, 2021’de ise yüzde 3+2,5 ve enflasyon farkı teklif edilmesini reddediyoruz. Yaşam şartlarının ağırlaştığı, işsizlik ve pahalılık koşullarının mutfakları kavurduğu ülkemizde, doğal gaza, elektriğe, benzine, gıda maddelerine, ulaşıma vs. fahiş oranlarda zam yapılırken, Türk Lirası Dolar ve Euro karşısında erirken, yurttaşların alım gücü günden güne azalırken AKP hükümeti,  kamu emekçilerine reva gördüğü bu zam oranlarıyla alay etmektir. Daha da kötüsü kamu emekçilerinin payına ekonomik olarak fazladan günlük yine 1 simit ve 1 çay parası hesabı layık görüldü. Sözde Toplu Sözleşme sürecinde resmi olarak imza yetkisine sahip tek konfederasyon olan Memur-Sen’in ne kamu emekçilerinin önceki sözleşmelerden gelen kayıplarını ne de krizin yüküne karşı emekçileri koruyacak bir maaş zammı ve sosyal haklar talebini umursamadığını buçuklu rakam kazığı göstermektedir.Memur-Sen, kamu emekçilerine kendi tekliflerinin yarısını dahi etmeyen zam teklifini kabul edecektir. Ancak her dönemde olduğu gibi bu dönemde de “kazanımlar sağladık” aldatmacası ile emekçilerin gözlerini boyamak için ya buçuklu rakamları revize edecek ya da “satış sözleşmesi”ni imzalayacaktır.”

“Yandaş konfederasyonlar kendi tekliflerinin arkasında duramamış”

Yandaş konfederasyonlar kendi tekliflerinin bile arkasında duramamış, kamu emekçilerini ve işçilerini bir kez daha AKP’ye sattığını dile getiren Birleşik Kamu-İş  Konfederasyon Ordu İl Temsilcisi Hikmet Pala, “Grev hakkı olmadan oturulan sözde “Toplu İş Sözleşmesi” masası bu yıl orta oyunundan da öteye geçip, tam bir sirk çadırına dönüşmüştür. O masada kamu çalışanlarını temsil edecek olan yandaş konfederasyonun, göbekten bağımlı olduğu hükümete karşı, en ufak bir direnç gösteremeyeceğini tüm kamu emekçileri önceki Sözde Toplu Sözleşme süreçlerinden iyi bilmektedir.Türkiye, zor bir ekonomik kriz döneminden geçiyor. Enflasyon yükseliyor, paramız değer kaybediyor, vatandaşın satın alma gücü eriyor, ekmeği her geçen gün küçülüyor. Ülkedeki tüm çalışanların kemer sıkma politikasına kurban gittiği, işçinin ve kamu emekçisinin yaşam şartlarının zorlaştığı koşullar yaşanmaktadır.” Diye konuştu. Haber Merkezi

                                                                                                                                     

                               

Editör: Haber Merkezi