Parti yönetici ve teşkilatının, krizin toplumsal etkilerini yerinde tespit etmek, vatandaşın taleplerini saptamak ve bunun yanı ıra ülkemizin yaşadığı ekonomik bunalımdan nasıl sıyrılacağı konusunda çözüm önerileri geliştirmek amacıyla çıkış yolu oluşturmaya yönelik bir dizi ziyaretler gerçekleştirdiklerini söyleyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Yunus Emre, bu kapsamda geldiği Ordu’da bir takım temaslarda bulunacağını açıkladı. 19 Eylül Gazeteciler Cemiyeti’ne yapmış olduğu ziyarette, Ordu’daki gözlemlerini aktaran Emre, “Ordu denilince akla fındığın geldiğini söyledi. Emre, “Bilindiği gibi Türkiye, dünyanın önemli fındık ihracatçısı ülkelerinden birisi iken döviz kurunun geldiği düzey ortada. Ordulu ve Giresunlu vatandaşlarımızın fındığını dolarla yurt dışına satan ancak dolardaki artışı insanlarımızın gelirlerine yansıtmayan zihniyeti ortaya koymamız lazım. Bu temel görevimiz. Fındık toplatan üreticilerin işçisinden, gübresine kadar tüm girdi maliyetleri artıyor. Fındık uluslararası piyasalarda da talep gören bir kıymetli bir ürünümüz. Ancak kurdaki artışın fındık fiyatlarına üreticileri tatmin eder düzeyde yansıtılmayacağı anlaşılıyor. Üreticinin çok ciddi şikâyetleri var. Ancak Türkiye’nin de Ordu’nun da sorunları sadece fındıkla sınırlı değil. Yerel esnafın üzerindeki baskı hissediliyor. Onlar da haliyle bu yüzden durumlarından da şikâyetçiler.” diye konuştu.

Yunus Emre ayrıca, TMO’nun devreye girmeyişinin üreticiyi tekel firmalara peşkeş çekilmesi soncunu doğurduğunu söyledi. Emre, doların 7 TL dolaylarında gezindiği bir dönemde, fındığın layık olduğu değerin 20 lira olduğunu belirtti.

 

“Türkiye, bir aile şirketine dönüştü”

“Devlet bir şirket gibi yönetilecek diyordu Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte, bu sözünü ne yazık ki devleti bir aile şirketine dönüştürerek yerine getirdi. 21. yüzyılda gerekli olan; demokratik, katılımcı ve kamu yararını gözeten bir yönetim şeklidir. Ancak günümüzde, ülke bir aile şirketine dönüştürülmektedir.” ifadelerini kullanan Yunus Emre, partisinin yerel seçimlerdeki aday belirleme noktasında belirleyeceği yaklaşımla ilgili olarak ise “Tabanın taleplerine duyarlı, halkla bütünleşebilen adaylar ortaya koymalıyız. Türkiye’de geçmişte uyguladığımız halkın yararına olan, toplumcu belediyeciliği tekrar ortaya koymak istiyoruz. Eski usul yöntemlerle başarılı olunamaz. Yeni nesil yöntemleri, siyasette de izlemek gerekiyor. Halkın desteğini alacak adayları tespit etmek durumundayız. Bunu yaparken de birtakım araçları devreye sokacağız. Bir defa ön seçim yapacağız. Anketler yapacağız. Aynı zamanda illerin dernek ve meslek kuruluşlarının kanaatlerini de almak durumundayız. Onların görüşleri de çok önemli. Bunları harmanlayarak adaylarımızı belirleyeceğiz.” dedi.

 

“Tasarruflar yeterli değil”


Ülkedeki durumu değerlendiren Emre, Türkiye'nin dünyada tasarruf bakımından sorunlu bir noktada bulunduğunu savundu. İsrafın yaygın olduğunu aktaran Emre, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tasarruflar yeterli değil. Türkiye'de çok kapsamlı bir israf söz konusu. Bir devlet adamı bir yerden başka yere giderken önünde arkasında 10'ar araba, yukarıda helikopter. Önceki yıllarda kırmızı ışıkta duran Cumhurbaşkanlarımız vardı. İsraftan vazgeçin diyoruz, Katar bize uçak hediye etmiş. Kardeşin kardeşe borç verirken sözleşme yaptığı bir dünyada yaşıyoruz. Bizim bakan G20 toplantısına Arjantin'e özel uçakla giderken, ekonomisi bizden daha iyi olan bir ülkenin bakanı da tarifeli uçakla gidiyor. Bizim bakan, özel uçakla o bakanı İstanbul'a kadar getiriyor. Türkiye bu manzarayı hak etmiyor. Doların geldiği durum açıklanabilir bir durum değil. Türkiye bütün göstergeler bakımdan sorunlu bir durumda.”

Son olarak Genel Başkan Yardımcısı Yunus Emre, Cumhuriyet Halk Partisi’nin gitgide bir üretim krizine dönüştüğünü ifade ettiği krizden çıkış önerilerini ise şöyle sıraladı: “1-Demokrasi sistemi güçlendirilmeli; 2-Devlette liyakat sistemi yeniden inşa edilmeli; 3-Merkez Bankasının bağımsızlığı sağlanmalı; 4-Akılcı bir sıcak para girişi sağlanmalı; 5-Dolar esasıyla yapılan ihalelerin Türk lirasına dönüştürülmeli; 6-Kamu ihale yasası değiştirilmeli; 7-Sayıştay denetimleri uluslararası standartlarda yapmalı; 8-Bütçe disiplini sağlanmalı ve bütçe dışı uygulamalara son verilmeli; 9-Bütün dünyayla kavga eder vaziyetteyiz. Türkiye bugün güvenilirliğini kaybeder bir pozisyona girmiştir. Bu nedenle dış politikada 180 derecelik bir değişiklik yapılmalı; 10-Kontrolsüz borçlanmalardan vazgeçilmeli; 11-Adaletsiz vergi politikası düzeltilmeli; 12-Üretimi önceleyen bir planlama ve teşvik politikası yaşama geçirilmeli; 13-İsraftan kaçınmalı ve bir tasarruf planı ortaya konulmalıdır.”

Ordu 19 Eylül Gazeteciler Derneğine gerçekleştirilen ziyarete, CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, CHP İl Başkanı Yusuf Furtun, Altınordu İlçe Başkanı Bülent Akpınar’ın yanı sıra il ve ilçe temsilcileri de katıldı. Ordu Yorum/Yasemin Kuzu

Editör: Haber Merkezi