Fındık üreticilerinin sorunları için Mecliste basın açıklaması yapan Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Türkiyenin dünyadaki en büyük fındık üreticisi olduğunu ancak uygulanan politikalar nedeniyle üreticinin refah sağlayamadığını söyledi. Fındık hasat sezonunun açıldığını vurgulayan Adıgüzel, kısa vadeli acil çözüm önerilerini ve sonrasında orta ve uzun vadeli önerilerini dillendirdi.

 

FİSKOBİRLİKin devre dışı bırakılarak, fındık piyasasının serbest piyasa adı altında bazı firmaların tekeline ve insafına bırakıldığını söyleyen Adıgüzel, 2005 yılında 7,45 TL olan fındık fiyatının 13 yıl sonra hala hemen hemen aynı düzeylerde olduğunu ve dolar bazında 25 TL olması gereken bu fiyatın bugün 8 TL’lerde olduğunu belirtti. 2005te 1 kilo fındık ile 18 kilo patates ve 25 kilo soğan alınabiliyordu. Ancak bugün 1,5 kilo alınabiliyor. diyen Ordu Milletvekili, TMOnun randımanı düşük olduğunu iddia ederek almadığı fındığın aynısını, TMOya tüccarların yüksek randıman göstererek sattığını iddia etti. Dr. Adıgüzel, sözlerini şöyle sürdürdü: “24 Haziran seçimlerinde Sayın Cumhurbaşkanı, fındık üretimi yapılan 16 ilden 4 milyon oy ve Cumhur İttifakı da 52 milletvekili almıştır. Şimdi sıra onlardadır. Fındık konusunda herkes görevini ve gereğini yapmalıdır. Önerilerimiz; kısa vadede ve orta-uzun vadede olmak üzere iki aşamada değerlendirilmelidir. Kısa vadede acil ve tek bir önerimiz vardır; Derhal taban fiyat açıklanmalıdır. Bu fiyat belirlenirken maliyet, enflasyon farkı ve üretici refah payı doğru bir şekilde hesaplanmalıdır. Bu yıl Tarım Bakanlığı tarafından maliyet hesabı yapılmadığı için, geçen yılki fiyat üzerinden enflasyon ve refah payı eklendiğinde oluşan rakam 14,80 TLdir. Fındık taban fiyatının en az 15 TL olması önerdiğimiz genel seçim vaadimize denk gelmektedir. 15 rakamı iktidarda rahatsızlık yaratan bir fobi haline gelmiş ise, 80 kuruşu da sizin olsun 14 TLde anlaşalım. Ya da 15 TLnin de üzerine çıkın, bizi utandırın. Ayrıca bu yıla özgür, sahil bölgelerinde yüzde 35ler yüzde 40’lar civarında rekolte düşüşü ve yüksek kesimlerde rekolte artışı olduğu için, TMOnun fındık kabul noktalarını buna göre şekillendirip hazırlık yapması elzemdir. Orta-uzun vadede; Cumhuriyet Halk Partisinin çözüm önerisi olarak sunduğu 6 maddeyi de kapsayacak şekilde ifade edecek olursak; FİSKOBİRLİK tekrar güçlendirilerek üretimden pazarlamaya kadar zincirin her halkasında olmalı, FİSKOBİRLİK yönetimini, fındık üreticilerinin demokratik olarak seçebilecekleri bir yapıya kavuşturulmalıdır. Siyasetten arındırılmış, gerçek sahibinin üretici olduğu gerçek bir kooperatif birliği olmalıdır. Fındığın hammadde olarak değil, işlenip satışa sunulması için altyapı oluşturulmalıdır. Fındık Borsası, Karadenizde kurulmalıdır. Fındık Kanunu, fındığın tüm bileşenleri ile beraber çıkarılmalıdır. Fındık ekim alanları düzenlenmelidir. Bahçelerin ıslahı ve gençleştirme için destekleme yapılmalıdır. Alan bazlı desteklemeye devam edilmelidir. Lisanslı depoculuk faaliyetleri, şirketlere kazandırmaya yönelik değil, fındık üreticilerinin yararına olacak şekilde düzenlenmelidir. Avrupa Birliğinin sadece Türkiyeye uyguladığı yüzde 3’lük gümrük vergisinin sıfırlanması için girişimde bulunulmalıdır. Fındık üreticileri eksiksiz bir sosyal güvenceye kavuşturulmalıdır. Rekolte çalışmaları, tek elden ve objektif yapılmalıdır.” Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi