Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi, Ordu Ziraat Odaları İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Arslan Soydan, İl Ziraat Odası Başkanlarının katılımı ile Altınordu Ziraat Odası Başkanlığında basın açıklaması yaptı. Soydan, açıklamasında fındığın 400 bin ailenin doğrudan geçim kaynağı olduğuna dikkat çekti.
“Fındıkta sorunlar bitmiyor!”
Bu kadar önemli bir üründe sorunların bir türlü bitmediğine de dikkat çeken Soydan, "Son yıllarda hastalık ve zararlılar da fındık üretimimizi gittikçe zorlaştırıyor. Mevsimsel değişikler; fındıkta külleme, bakteriyel yanıklık, fındık mozaik hastalığı, dal kanseri, kök çürüklükleri, çotanak yanıklıkları ve çürüklükleri gibi önemli hastalıkların daha fazla görülmesine neden olmuştur." dedi.
Fındıkta küllenme hastalığına dikkat çeken Soydan; "Külleme hastalığı fındık alanlarında 2013 yılından bu yana görülüyor. Mücadele edilmezse fındığa yüzde 70 ile yüzde 100 arasında zarar veriyor. Hem verimi hem de kaliteyi olumsuz etkiliyor." diye konuştu.
“TMO daimi olarak piyasada bulunmalı"
Fındık sektöründe Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) önem taşıdığını belirten Soydan, şöyle konuştu:
"Çünkü ülkemizde serbest piyasa düzeni ne yazık ki fındıkta işlememektedir. Serbest piyasa adı altında çalışan tekelci yapı, piyasa üzerinde her türlü baskı ve oyunu oynamakta, fındık fiyatları üzerinde spekülasyon yapmaktadır. Üreticimiz, alıcılar karşısında ekonomik açıdan örgütlü değillerdir. Ürünü piyasadaki talebe göre piyasaya sunamamaktadır. Lisanslı depolar yetersizdir. İşleyen bir ürün ihtisas borsası sistemi yoktur. Bu nedenle üreticinin korunmasının yolu, kesinlikle TMO ya da bir başka müdahale kurumunun piyasada daimi olarak bulunmasından geçer."
“Bakanlığın rekolte tahminini neden beklemediler?”
Fındık piyasasının spekülasyondan uzak tutulması gerektiğini vurgulayan Soydan, şöyle konuştu: “Rekolteyi bakanlığın yapması kararını kabul eden ihracatçı ve borsalar, sözlerinin arkasında durmalı ve bakanlık tarafından açıklanacak rekolteyi beklemelidir. ABD’deki Uluslararası Sert Kabuklu ve Kuru Meyveler Konseyi’nin toplantısında, ihracatçı birlikleri sözlerinde durmayarak fındık rekolte tahminini 775 bin ve 40 bin tonluk stokla 815 bin ton olarak açıklamışlardır. İhracatçı birlikleri neye dayanarak bunu yapmışlardır. Tarım ve Orman Bakanlığımızın rekolte tahminini neden beklememişlerdir? Amaç, rekolteyi yüksek gösterip üretici fiyatlarını düşürmek. Bakanlığımız olaya müdahil olarak, üreticinin haklarını korumalıdır.
“Fiyat erken açıklanmalı”
Fındık fiyatlarına da değinen Soydan; “Fındık hasadına başlanmadan önce, temmuz ayı sonuna kalmadan, üretim maliyetleri de göz önüne alınarak fındık fiyatının belirlenmesini, TMO’nun alacağı fındık miktarının açıklanmasını bekliyoruz. Zamanında yapılan açıklama, hem üreticiyi hem de fındık piyasasını rahatlatacaktır. Alan bazlı destek, fındık fiyatının ürün maliyetleri altında kaldığı yıllarda üretici için can simidi durumundadır. Destek, günün şartlarına göre artarak devam etmelidir.” diye konuştu.
“Üretici dikkate alınmalı”
Üretici Şenel Göktepe ise; “Ziraat odalarının mahallelerde temsilciliğinin olması gerekiyor. Böylece üreticinin sorunlarını daha iyi görebilirler. Halkla birebir çalışmalar yapılmasını istiyoruz. Fındığa yeterince önem verilmiyor. Fındığımız neredeyse bitim aşamasında. Fındığımız için daha çok destek bekliyoruz” dedi. Ordu Yorum/Neşe Çakar Erkin
