Anaokulu ve ilkokul 1. sınıf öğrencilerinin 1 hafta öncesinden uyum sürecine başladığı 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılının ders zili bugün çalarken velileri ise alışveriş telaşı sardı. Alıcılar kadar satıcıların da fiyatlardan yakındığını ve durumun herkesi etkilediğini aktaran ve Fatsa’da 47 yıllık bir işletme olan Sönmez Kırtasiye sorumlusu Hüseyin Er, özellikle kâğıt grubuna gelen zamların tüm kırtasiye ürünlerini etkilediğini belirtti. Fiyat artışının sokağa yansımasındaki en önemli nedenin ürünlerin ithalata bağımlı hale gelmesinden kaynaklı olduğunu söyleyen Er, yerli markalara ürün kalitesini artırmaları konusunda çağrı yaparken “En çok artış A4 kâğıdında meydana geldi. 8 ay içerisinde yüzde 120’ye yakın zamlandı. Dolayısıyla defter kitap ve buna bağlı diğer kâğıt mamüllü ürünler de aynı oranda etkilendi. Vatandaş, tasarruf amacıyla ulusal çaptaki daha düşük bütçeli mağazalara yöneliyor ancak oradaki ürünler de kalitesiz ve markasız. Markalı olan ürünlerinin lisanslı olduğu iddia edilse de kalitesi kırtasiyelerdeki aynı ürünle örtüşmüyor. Fiyatları uygun olduğu için tabii ki vatandaşa daha cazip geliyor, bu da yerli esnafı zor durumda bırakıyor. Bizlerin giderleri, masrafından vergisine, çalışanların maaşından sigortasına, mağazaların kirasından faturasına kadar birçok alanda dönüşüme uğruyor. Ancak sözünü ettiğimiz ulusal çaptaki mağazalara giren yerel halkın Fatsa’da kalmıyor. Fatsa’daki döngüye girmiyor. O mağazalarda stok tükenmesi sonrası bizlere ancak sıra geliyor. Her ne kadar fiyatlarla bağlantılı olarak satışlarımızda yüzde 30 civarı bir düşüş yaşansa da genel itibariyle şu an için memnunuz. Şu ana kadar anaokulu ve 1. sınıf öğrencilerinin alım listeleri geldi, bu hafta itibariyle diğer ilkokul, ortaokul ve lise listeleriyle birlikte piyasa da bir nebze olsun hareketlenecektir.” diye konuştu. “Çok lükse kaçılmadığı müddetçe bir anaokulu öğrencisinin kırtasiye masrafı çantası dâhil olmak üzere 400 TL’yi bulurken, ilkokul öğrencisinde ise bu rakam 200 lirayı geçiyor. Geçtiğimiz yıl anaokulunda bu rakam kaliteli ürünleri içerisinde barındırmasına rağmen 250 civarlarındaydı. En azından kırtasiye ürünlerinde maliyetler düşük olmak kaydıyla yerli firmaların kalite artırımına gitmesini talep ediyoruz.” diyen Er, gelen zamları azami ölçüde uygulamaya koyduklarını ve her ne kadar vatandaşa yansıtmamaya gayret ettiklerini belirtti. Okulların öğrenci velilerini yönlendirirken daha makul davranmaları gerektiğini ifade eden Hüseyin Er sözlerine şunları ekledi: “Bazı öğretmenler ve okullar da velilere verdikleri alınacaklar listelerini kimi zaman kırtasiye kimi zaman da marka belirterek hazırlıyorlar. Vatandaş bundan da oldukça mustarip. Herkesin kendi alım gücüne göre tercih yapılmasına imkân verilmesi gerekiyor.”

 

“17 yıldır ilk kez bu kadar zam gördüm”

Kırtasiye malzemelerinin yüzde 80’inin kâğıt üzerine olduğunu aktaran Fatsa Özgen Kitabevi yetkilisi Şevket Ümit Özdemir de en fazla zammın kâğıda geldiğini ve dolayısıyla da tüm kırtasiye ürünlerini etkilediğini belirtti. Özdemir, “Ürünlerin yüzde 80’i yurt dışından ithal olduğu için bizlerin de müdahalede bulunmasına imkân kalmıyor. Gelen vatandaşlar bizlere geçen yılki fiyatları referans göstererek rakamlardan şikâyet ediyor, önceki fiyatlarla kıyaslama yaparak bu yıl 2 katı olmuş diyorlar. Yaşanan zamlar alıcı kadar bizleri de etkiledi. Özellikle fotokopi kâğıdında yükseliş yaşandı. Geçtiğimiz yıl 10 liraya sattığımız A4 kâğıdı bu yıl 20 liradan satılıyor. İnsanlar ucuz ve kaliteli ürün talep ediyor. Ancak piyasadaki bu dönüşümle birlikte ulusal çaptaki daha kalitesiz ancak daha uygun mağazalara yönelme de var. Yine de bilinçli müşteri ‘bir kere olsun kaliteli olsun’ diyerek ürününün sağlam ve uzun ömürlü olmasını, kanserojen madde içermemesini istiyor. İnsanların alım gücüne bağlı. Kimisi oraları tercih ediyor kimisi de bildiği yerel esnafını tercih ediyor. Bir öğrencinin kırtasiye masrafı 500 TL’yi de bulabilir, 150 civarında da seyredebilir. Bu vatandaşın talebine kalmış bir durum. Ben isteğine ve bütçesine göre yönlendiriyorum. Kimi boya var 5 TL, kimi boya var 30 TL; talebine göre ürün sunuyorum. Kişiye, müşteriye kalmış bir durum. Yıl içerisinde fiyatlar 7-8 kez değişim gösterdi. Bu da ortalama bir fiyat belirlenmesine engel oldu. 17 yıldır bu sektörde olmama rağmen ilk defa bir senede bu kadar zamma şahit oldum.”

 

Fiyatlar dolara endeksli

İnağ Giyim sorumlusu Selçuk İnağ ise, okul üniformalarında bir önceki yıla göre en az yüzde 25 dolayında artış yaşandığını kaydederken “Köy okulları da dâhil olmak üzere şu anda bünyemizde 50’ye yakın okul üniforması bulunuyor. Kısa kollu formalar 45 lira, pantolonlar 50, kapüşonlular ise 75 civarlarında satılıyor. Kalitesine göre fiyatlar da değişiyor. Pamuk ürünleri dolara endeksli olduğu için artan fiyatları duyan vatandaşlar durumdan şikâyetçi oluyor elbette. Ancak fiyat artışı tüm sektörde, tüm alanlarda yaşanıyor. Dolayısıyla bizler de yardımcı olamıyoruz.” dedi.

İstikbal Giyim sahibi Abdullah İstikbal de ilk ve ortaokul öğrencilerinin okul kıyafetlerinin ailelere 150 ila 200 lira arasında bir rakama mal olduğunu söylerken yaşanan artışların döviz kurlarındaki dalgalanmalardan kaynaklandığını ifade etti. Ordu Yorum/Yasemin Kuzu/özel

Editör: Haber Merkezi