Ünye kadar olmayan vilayetlerde bile Organize Sanayi Bölgeleri’nin bulunduğunu belirten Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin, Ünye’ye OSB’nin kuruluşunun geç kalınmış bir girişim olduğunu söyleyerek “Bölgemizin arazisi çok pahalı olduğu için OSB’nin bin dönüm civarında bir arazide bulunması aslında çok yeterli değildir. Büyük kuruluşların 100 dönüm yer talepleri olduğu için, bin dönümlük yer ancak 10 kuruluşa yeterli gelecektir. Temelde bir sanayi kenti olmadığımızdan da 5 ya da 10 dönümle yetineceğiz. Fatsa’da mevcut OSB olmasına rağmen yine de ihtiyaç duyulduğu için ikincisi de kuruluyor. Yine Ordu’da da ikinci OSB kurulacak. Elbette ki bu girişimlerin etkisi büyük olacaktır. Fatsa’da, Ünye’de ya da Ordu’da kuruluyor olması sadece o bölgeye değil tüm çevre ilçe ve bölgelere de katkı sağlayacak, Aybastı’daki bir vatandaş da bu istihdamdan yararlanacaktır. İlçeler birbirine çok yakın olduğundan bir avantaja dönüşerek işsizliğe bölgesel olarak çözüm sağlayacaktır. Şehrin Organize Sanayi Bölgelerine sahip olması Ordu’ya göçü artırırken, yatırımcılar için de Ordu’yu cazip bir mekân haline getirecektir.  Biz kalkınmada öncelikli 5’inci bölgeyiz ancak 6’ncı bölgenin imkânlarından faydalanıyoruz. Bu yüzden yatırımcı da Muş’a ya da Van’a kurmak yerine Ordu’ya yönelecektir. Bu yüzden Ordu, Fatsa ve Ünye’de arazi yüklerinin ödenip, altyapısı bitirilerek bir an önce yatırımcıların hizmetine sunulacağını umuyorum.” dedi.

 

“İstek oranı en düşük olan illerden biriyiz”

Şahin, tarıma bağlı bir şehir olan Ordu’nun gelişemediği, yeterli yatırımın yapılamadığı ve kaynakların doğru değerlendirilemediğine yönelik eleştirilere ise, “Biz Cumhuriyet tarihinin son 5 yılda en çok hizmet alan iliyiz. Ordu’nun bir altyapı sorunu vardı, çözüldü. Bir ulaşım sorunumuz vardı, havaalanı geldi. Giresun-Ordu-Sivas hattındaki Karadeniz-Akdeniz yolu bitince Anadolu’ya açılan bir yolumuz da olmuş olacak. Sadece liman ve tren konusunda noksanımız olabilir, ancak Karadeniz-Akdeniz yolumuz da bittiğinde nereye ulaşmak istiyorsak bir saatte ulaşamayacağımız ilçemiz yok. Köylerimize ise beton asfalt yol yapıldı. Biraz da üretici, biraz da biz isteyeceğiz. İstek oranı en düşük olan illerden bir tanesiyiz. Türkiye’de zaten 5 buçuğun altında istek oranı olan il yokken bizim istek oranımız yüzde 5 buçuk. Ordu’da iş arayan o kadar abartılı bir sayı yok. Bizde bazı meslek grupları yetersiz. Örneğin teknisyen grubu gibi, ihtiyaca yönelik bir talep de karşılanmıyor. Ona yönelik bir eğitim almaya girişilmiyor. Çalışmak isteyenin şu eğitimi alırsam ya da şuna yönelirsem iş imkânı bulabilirim dediği bir ortam yok. Fındık çok cazip bir ürün ama kalkıp kendi ürünlerine bakmıyorlar. Köylerde kimse yok.  Halkımız biraz lüks bir hayatı istiyor. Bunu da kabul etmemiz lazım.” dedi.

 Nefes Kredisi’ne devam

2016 yılında başlatılan, KOBİ’lerin düşük faizli kredi kullanmalarını sağlayan ‘Nefes Kredisi’ projesi 2018 yılında da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Kredi Garanti Fonu, Ziraat Bankası, Denizbank, Halkbank ve Vakıfbank’ın işbirliği ile sürdürülerek devam edecek.

2018 yılında verilecek olan nefes kredisi, yıllık yüzde 9,50 ve aylık yüzde 1,09  faiz oranlarında kullandırılacak ve eşit taksitlerle 12 ayda geri ödenebilecek. Ordu Yorum/Yasemin Kuzu/özel

Editör: Haber Merkezi