Günümüzde kadınların hemen her gün namus, töre gibi sebeplerle yakınları tarafından öldürüldüğünü belirten Yılmaz; “ Her on kadından dördü hayatlarında en az bir kez fiziksel şiddete uğradığını söylemektedir. İktidar partisi, kadını, toplumsal hayattan dışlayan, onu evi ile sınırlayan anlayışıyla kadının konumunu geriletmiştir. Tüm çabamız kadınların insan hakları temelinde siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi, toplumun bu gelişimi benimsemesi ve içselleştirmesi, bu değişim ve gelişimin de kadının ekonomik, siyasi ve sosyal başarılarıyla taçlandırılması içindir.  Kadının ayak seslerinin duyulmadığı, kadının eliyle yoğrulmadığı hiçbir mücadele başarıya ulaşmamıştır. Bu nedenledir ki kadın, omuzlarındaki yükün farkında olarak tüm anaç tavrıyla sorunu tüm kesimlerin sorumluluğunu kucaklamaktadır.” dedi.   

 

“21. Yüzyılın Türkiye’sinde kadınlarımızı eve hapsedecek, onları tüketecek ve köleleştirecek her türlü girişim yenilgiye mahkumdur.” diyen Yılmaz, şöyle devam etti: “ Adalet, eşitlik ve özgürlük meşalesinin yılmaz taşıyıcıları olan kadınlarımız bütün baskılara karşı çıkarak ülkemizi aydınlatmaya ve toplumsal ilerlemenin itici gücü olmaya devam edeceklerdir. Kadınlarımızı eve hapsetmeyi amaçlayan eğitim sistemini ve esnek çalışma planlarını, kadına karşı şiddeti yücelten anlayışı ve onları çocuk yaşta gelin yapan, yoksulluğa mahkum eden zihniyeti omuz omuza mücadele ederek yeneceğiz. Evde, işte, sokakta, siyasette ve hayatın diğer tüm alanlarında kadınlarımız özgürleşecektir. Kadınlarımız özgürleştikçe Türkiye özgürleşecektir.” Ordu Yorum/Nilgün Özkan Çakçı

                                                                                   

 

 

Editör: Haber Merkezi