Ordu Barosu Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, "TBMM bünyesinde kurulan “Aile Bütünlüğünü Olumsuz Etkileyen Unsurlar İle Boşanma Olaylarının Araştırılması ve Aile Kurumunun Güçlendirilmesi İçin Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’’  raporunu tamamlayarak 16 Mayıs itibariyle TBMM’ne sundu. Kadın ve çocuk hakları açısından çağdışı, kazanımları geriye götüren, kadın ve çocuk haklarını fazlasıyla zedeleyen bu raporu, bu yönleriyle hiçbir şekilde kabul etmiyor ve Ordu barosu olarak kınıyoruz." denildi.

 

"Evlilik yaşı 15'in altına iniyor"

Raporla kadın ve çocuk haklarının gasp edildiğini ve çocuk evliliklerinin teşvik edildiği belirtilerek; şu açıklamalarda bulunuldu: "Raporda  'Tecavüzcüsüyle evlendirme düzenlemesini, üstelik çocuklar için geri getirmeye ve hem de evlilik yaşını 15'in altına indirmeye çalışılmaktadır. Çocukların, istismarcılarıyla/tecavüzcüleriyle evlendirilmesi ve çocuk evliliğinin teşviki mevcuttur.  “Türk Ceza Kanunun 103 üncü maddesi ‘Çocukların cinsel istismarı’ suçunu düzenlemiştir. Evlenmeyle sonuçlanan çocuğun cinsel istismarı suçunun, rızai de olsa suç olarak kalması gerektiği, ancak sorunsuz ve başarılı devam eden evlilikler açısından 5 yıl denetim süresi getirilerek, sürenin sonunda ilgili kurumların yetkili uzmanlarınca hazırlanan raporlar da dikkate alınarak koşulların uygun olması halinde, denetimli serbestlik hususunda Türk Ceza Kanunu'nun yürürlük kanununda tarih belirtilerek düzenlenmesi, taraflardan her ikisinin de 15 yaşın altında olması durumunda ise şahsi cezasızlık sebebi sayılacağına ilişkin düzenleme yapılması” istenmektedir."

 

"Çocuk istismarı suç olmaktan çıkıyor"

Raporda çocuk istismarının suç olmaktan çıkarıldığı belirtilerek, çocukları evlendirmenin yolunun açıldığı ifade edildi. Kadına karşı şiddetin devletin alanından çıkarılmak istendiğinin belirtildiği rapora karşı olduklarını belirten Ordu Barosu'nun açıklamasının devamı ise şöyle:

"Raporda, çocukların cinsel istismarının 'rızaya' dayalı olabileceği, ancak böyle de olsa suç olarak kalması gerektiği söylendikten sonra, tam tersi, yani istismarcının/tecavüzcünün 5 yıl boyunca istismar/tecavüz ettiği çocukla 'sorunsuz' ve 'başarılı' bir evlilik sürdürmesi halinde denetimli serbestlikten yararlanması öneriliyor. Üstelik, her iki tarafın da 15 yaşın altında olması durumunda ise, çocuk istismarı, çocuk tecavüzü ''şahsi cezasızlık' nedeni sayılıyor, yani suç olmaktan çıkarılıyor. Böylece ailelerin 15 yaş altı çocuklarını (şimdilik resmi nikahla olmasa bile) fiilen ''evlendirmelerinin'' yolu açılıyor"

            Boşanma ve kadına karşı şiddet “özel alan” kabul edilerek devletin sorumluluk alanı dışına çıkartılmaya çalışılıyor, hem şiddet başvurularında hem de boşanma davalarında arabuluculuk ve uzlaşma uygulanması isteniyor. Şiddete maruz kalan kadınların mesai saatlerinde karakollara başvurmasının önünün kesilmesi, şiddete karşı koruma kararları için delil veya belge aranması, tedbir süresinin kısaltılması, aile hukukuyla ilgili tüm duruşmaların gizli yapılması, boşanmanın zorlaştırılması, kadının nafaka hakkının süreye bağlanması, Mal paylaşımında dava açma süresinin kısaltılması, eşin ölümünde, kadının mal rejiminden kaynaklı yüzde 50 payının verilmek istenmemesi, Aileye yönelik psikolojik rehberlik ve danışmanlık hizmetinin dini temele oturtulmak istenmesi gibi bütün bu önerilerin Ordu Barosu olarak şiddetle karşısında olduğumuzu belirtir, kazanılmış hakların asla geri alınamayacağını, kadın ve çocuk haklarını zedeleyen, çağdışı ve tehlikeli herhangi bir düzenlemenin karşısında olduğumuzu bildiririz." Ordu Yorum

 

Editör: Haber Merkezi