Yapılan açıklamada şunlar belirtildi: “Yaz aylarının gelmesi ile birlikte vatandaşlarımızın serinlemek için deniz, ırmak, göl, havuz gibi alanları kullanmaları, boğulma riskini de beraberinde getirmektedir. Özellikle çocukların ve yüzme bilmeyenlerin önlem almadan bu alanları kullanmaları boğulma vakalarında artışa sebep olmaktadır. İstatistiklere göre Ülkemizde trafik kazalarından sonra en fazla ölüm olayı boğulma kaynaklıdır.
Boğulma riskini en aza indirmek için yüzme bilmeyenlerin kıyı şeridinden uzaklaşmaması, çocukların kolluk takmış olsalar bile göz önünden ayrılmaması önemlidir. Boğulma tehlikesi geçiren bir kişiye rastlanıldığında can yeleği, can simidi gibi suda batmayan cisimler atılmalı; bu materyaller yoksa kişi, uzun sopa ve ip gibi araçlara tutunması sağlanarak, kenara çekilmeye çalışılmalıdır.
Suda boğulan kişi karaya çıkarıldıktan sonra ilk yapılacak iş her zaman 112 Acil yardım çağrısını yapmaktır. Diğer tüm kurtarıcı müdahaleler bu çağrı yapıldıktan sonra gerçekleştirilmelidir. Suda boğulma tehlikesi geçiren kişi karaya çıkarıldıktan sonra sırt üstü yatırılır ve yaşamsal bulguları (havayolu açıklığı, solunum, dolaşım) değerlendirilir. Eğer nabız ve solunum yok ise hızlı bir şekilde temel yaşam desteğine başlanması gerekmektedir. Nabız ve solunum var ise hasta kurtarma pozisyonuna alınır ve 112 Acil yardım ekiplerinin gelmesini beklemek gerekmektedir.
Ayrıca İlimizde denize girilen bölgelerde genellikle rip akıntıları (içe çeken akıntı) bulunmaktadır. Rip akıntısı, sahile vuran dalgaların deniz zemini ve derinlik farkı nedeniyle birleşerek dar bir bölgeden hızla geri çekilmesidir. Geçtiğimiz yıllarda İlimizde denize giren onlarca vatandaşımız rip akıntılarına kapılarak hayatını kaybetmiş veya boğulma tehlikesi geçirmiştir. Bu nedenle vatandaşlarımıza; rüzgarlı havalarda, denizin dalgalı olduğu günlerde ve kontrolsüz, emniyet tedbiri alınmamış, cankurtaran bulunmayan sahil ve plajlarda denize girmemelerini öneriyoruz.” Haber Merkezi
