Ordu Ticaret Borsası Başkanı Ziver Kahraman, sektörü tamamen bir masanın etrafında toplayıp, bir fındık çalıştayı ile beraber fındık kanunu çıkarmak istediklerini söyledi. Fındıktaki yapısal sorunları, üretim, verimlilik ve kalite gibi konuları ön plana çıkarmak istediklerini belirten Kahraman, bunun öncülüğünü yapmak gerektiğinin altını çizdi.

Şu andaki fındık fiyatlarında spekülatif bir tarafının olmadığını belirten Kahraman, fındıkta 50 randıman ilkesinin esas alındığını ifade ederek “Biz fiyatı randımandan ayrıştırmış şekilde kurguluyoruz çünkü sistem böyle uygun görüyor. Piyasada olan ise randıman içinde fiyatlandırılıyor. Bizim konuştuğumuz fiyat randımandan ayrıştırılmış şeklide, piyasada oluşan da randıman içinde fiyat.” dedi.

“Arz artarken talep darılıyor”

Fındıkta arz ayağının kontrolsüz bir şekilde artarken, talep ayağında ise daralma olduğunu söyleyen Kahraman; “Fındıkta bir arz ayağı bir de talep ayağı var. Bunların içindeki parametrelerden bir tanesi fiyat. Geçen yıl fiyatın 4’e katladığı noktada ihracat yüzde 30 bandında geri geldi. 300 bin tonluk ihracatımız bir anda 216 bin tona düştü. İhracatı etkileyen faktörlerden bir tanesi fiyat. İhracatımızın yüzde 50’sinden fazlasını Avrupa ülkelerine yapıyoruz. Avrupa’da büyük bir resesyondan bahsediliyor. Faizler sıfırın altına inmiş, sıfırın altına inen bir faizde, siz yüzde 500’ü fiyat farkının üzerine koyarsanız pazardaki daralmanız doğal alacaktır. Çünkü bizdeki artış Avrupa pazarında da olsa bunlar kabul edilebilir bir durum yaratacaktır ama Avrupa’daki enflasyonun sıfırın altında olması bizde bir şey ifade etmiyor.” diye konuştu.

“Sorun sistemsizlik”

Fındıkta en büyük sorunu sistemsizliğe bağlayan Kahraman; “Çiftçi ve çiftçinin alın teri, fındıkta bir emniyet şeridi bir güvenlik bandı olmadığı için yarın fındık maliyetinin de altına düşse bunu tutabilecek bir sistem yok. Uluslararası piyasada bu ürünü işleyen ve bu ürünün gamını arttıracak olan firmaları koruyacak ikinci bir sistem yok. Çünkü bizim dışımızda bu ürünü üreten ülkeler var. Biz fiyatları çok yukarı çektiğimiz noktada pazardaki hakimiyetimiz bunlara kalıyor. Haliyle bu ülkeler pazarda aktif olarak başı çekiyorlar. Bizim firmalar bundan zarar görüyor. Bu belirsizliği giderebilmek adına devletin müdahalesinin olması lazım. Çiftçiyi korumak ve çiftçiden bu ürünü alan firmaların uluslararası piyasada rekabetini korumak adına bir müdahale sistemi olması gerekir. Artık liberal ekonomi hem çiftçimiz, hem ihracatçı, hem de sanayicimiz tarafından anlaşılmıştır. Burada her sektörü rahatlatabilecek bir müdahale kurumu kurulabilirse o zaman riski daha da azaltmış olabiliriz. Pazarlama ve ihracat ayağında önümüzü daha rahat görürüz.” Ordu Yorum/Neşe Çakar/Özel Haber

Editör: Haber Merkezi