Panele Konuşmacı Olarak Giresun SMMM Odası TESMER Başkan Yardımcısı Yasemin Özdemir, Oda Yönetim Kurulu Üyesi Tuğba Kılıç, Oda Etik Kurulu Başkanı Gülüzar Çakmak, Odamız Üyesi Kamu İç Denetçisi Tülay Huri Aksu, Oda Başkanı Bahadır Baş, Oda Disiplin Kurulu Başkanı Murat Başaran Sağra, Oda Denetleme Kurulu Başkanı Hatice Şahin Ergül, Oda Başkan Yardımcısı Orhan Murat Gür, Oda Sekreteri M. Ender Sönmez, Kadın Meslektaşları, Stajyerler ve Muhasebe Emekçileri katıldılar.
Panelin Açış Konuşmasında Oda Başkanı Bahadır Baş; Değerli TÜRMOB Etik Kurulu Başkanım, değerli meslektaşlarım, değerli stajyerlerim ve değerli muhasebe emekçileri arkadaşlarım 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliğimize hoş geldiniz.
Bugün burada birşeyi yapıyormuş gibi değil işin içine görsellik katarak değil de işin içine ruhumuzu, elimizi, kalbimizi koymamız lazım. Kadın toplumda sadece en önde bir gün değer vermek yerine siyasetin içerisinde aktif rol vererek yönetimlerde, milletvekilliklerinde, belediye başkanlıklarında, meclis üyeliklerinde istiyoruz. Biz odamızda bunu gerçekleştirdik. Yönetim, Denetim ve Disiplin kurulumuzun yarısında kadın meslektaşlarımızdan oluşuyor. Bu kurullarımızda hiçbir kadın meslektaşlarımız olmasaydı. Bugün burada 8 Mart Kadınlar gününü kutlasaydık amacımıza ulaşamazdık.
Ordu’da yakın zamanda Ceren Özdemir olayını yaşadık. Hepimiz üzüldük. Toplumumuzun her tarafında kadına yapılan şiddet var. Yolun ortasında çocuğunun gözü önünde öldürülen Emine BULUT uğradığını şiddeti hep beraber yaşadık. Bu olayları odamız olarak tepkimizi göstermeseydik. Bugün burada sadece 8 Mart Kadınlar Gününü kutlasaydık. Bugün burada görsellik yapıyor olurduk. Özden ve ruhtan uzak olan hiçbir etkinlik amacına ulaşmaz. Güçlü bir ekonomi ve güçlü bir demokrasiye giden yol, kadının güçlenmesinden geçer. Sayın TÜRMOB Etik Kurulu Başkanı, Oturum Başkanım Cemile Hanım biraz önce şunu söyledi; “Dünya’da Kadın Olmak Zor, Türkiye’de Kadın Olmak Çok Zor, Mali Müşavir Kadın Olmak Çok Daha Zor” panelimizin amacına uygun olarak fayda sağlamasını diliyorum. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü Kutluyorum.
Panel Oturum Başkanı, TÜRMOB Etik Kurulu Başkanı Cemile Kuzu; Bolaman Kalesi, Hoynat Adası, Ulugöl’ü, şelaleri, yaylaları ile yeşilin her tonunu tanımlayan Bahadır başkanımın Şehr-i Ordu’sunda meslektaşlarımla birlikte olmaktan sizlerle kucaklaşmaktan son derece mutluyum. 163 yıl önce kadınların grevi ile başlıyor mücadelesi. Daha sonra Clara Zetkin’nin Kopenhag’da verdiği mücadeleyle yüzyıla aşkın süredir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak anılmaya, kutlamaya başlandı. O yıllarda kadınların talepleri neydi. Eşit işe eşit ücret, 8 saat iş gücü analık hakları, seçme seçilme hakkı ve savaşların son bulması. Bugün ne değişti. Değişen ne oldu ilavelerimiz var. Kadına yönelik şiddeti tecavüz, küçük gelinler, en önemlisi kadınların yüreği savaşla acıyla dolu. Yıllardır, belki hala kadının adını arıyoruz. Yıllar önce sevgili Duygu Asena, Kadınının adı yok kitabı ile kadının toplumdaki yerini anlattı ve bunun mücadelesini verdi. Ama maalesef bazı yerlerde kadının adı yok.
Güzel şehrimiz Ordu’da Ceren’nin yarası hala yüreğimizde sadece 2019 yılında 474 kadın sadece kadın olduğu için yaşamanı yitirdi. Oysa biz biliyoruz. Kadın sevgiyi, umudu, barışı ve kardeşliği simgeler. 2 . Dünya savaşı sonrasında 1946 yılında umut olmak için İtalya’da bir grup kadını sembole etmek için çiçek seçmeyi teklif ettiler. Kazanan mimoza çiçeği oldu. Sapsarı renkleri ile neşe saçtığı için savaş sonrası moraller düzelsin diye. İçtenliği, sevgiyi, özgürlüğü ve cesareti anlatmak için Türkiye’de ise karanfili simgeliyor.
Kadının yok sayıldığı bir toplum gelişemez, ilerleyemez, üretemez ve umuyoruz ki kadınlarımız toplumlarda gerçekten hak ettiği değeri görür. Onların her alandaki bilgi birikimi ve düşüncelerinden yararlanılır. Aslında dünyayı yaşayan bilir. Barış içinde huzurlu, mutlu, sevgi dolu bir yer haline getirebiliriz. Bu mücadelede olan ve destek veren bütün insanlara özelliklede yürekli kadınları sevgi ile kucaklıyorum. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun.
Panelde Konuşmacı Oda Yönetim Kurulu Üyesi Tuğba Kılıç; Geçtiğimiz yüzyılda iş yaşamında erkek egemen bir dünyanın olduğu bilinen gerçektir. Şirketlerde özellikle üst düzeylere çıkıldıkça erkek sayısı kadınlardan fazla olmuştur. Ancak bu durumdan kadınlar da, şirketlerde olumsuz etkilenmiştir. Yönetim basamaklarında şirkete değer katan kadınlar yalnızca cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle ha ettikleri statüyü elde edememişlerdir.20 yüzyılın başlarından başlayarak günümüzde iş dünyasının yaşadığı belki de en büyük devrim kadınların yoğun biçimde iş yaşamına girmesidir. Konuşmasının devamında Tuğba Kılıç “İş Hayatında Kadının Yeri ve Önemi” konusunda değerlendirme yaptı. Haber Merkezi
