Uğur'un gidişi bir uyanıştı

"Genç avukat Bahar Yıldız yaptığı konuşmasında şunları ifade etti. Bundan tam 22 yıl önce, bir pazar sabahı, 24 Ocak 1993...Usta gazeteci, yazar ve düşünür; Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük aydınlardan Uğur Mumcu Ankara Karlı Sokak'taki evinin önünde faili meçhullerce, arabasına konan bir bomba ile kalleşçe öldürüldü. Bugün takvimler yine aynı tarihi gösteriyor. Atatürk'ün yılmaz devrimcisi, laik Cumhuriyetin savunucusu,ardından "bir keskin kalem,bir kırık gözlük ve sayısız eser" bırakan Uğur Mumcu'yu anıyoruz!"

"Uğur'un gidişi bir uyanıştı"

"Yolsuzluklara ayna çevirmiş bir fikir adamıydı o, gerçeği arayan, doğru bildiğini cesurca açıklayan,  o günlerden bugünleri gören, zaten bu sebeple de öldürülen, gerçekleri tüm çıplaklığıyla, belgeleriyle ortaya koyan bir devrimciydi Uğur Mumcu! Aama Korktular! Çünkü satın alamazlardı onu ya da susturamazlardı, işte o yüzden kalleşliğe sarıldılar.  Uğur'un gidişi bir uyanıştı...Tüm Türkiye'nin bu karanlığa ışık tutuşuydu, tutması gerektiğiydi. Bugünse, o karanlıkta boğuluyoruz. Bir anma günü buraya toplanmış olsak da gidenlere değil, kalanlara hüzünlenilmesi gereken günleri yaşıyoruz. Yolsuzluğu aklamak olmuşsa meclisin görevi, hiçe sayılıyorsa adalet ülkemizde, mücadele uğruna ölen Uğur Mumcu’nun önemi bugün bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Aynı duygularla Muammer Aksoy, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, Abdi İpekçi, Hrant Dink, Metin Göktepe ve hemşerimiz Bahriye Üçok kadar benzer amaçlarla katledilen Charlie Hebdo çalışanları da bizim için önemlidir. 20 Ocak Meclis Genel Kurulu'nda 4 bakanın Yüce Divan yolunun kapatılması sonrası, artık halkın haklarına sahip çıkma zorunluluğu alenen ortadadır."

Ey halkım gün geldi uyan!