Uzunisa’da kahvede yapılan toplantıda Sağra, “Her yıl ‘üreticiye sahip çıkacağız’ diyorlar ama tarım tekellerinin çıkarına yasal değişiklikler yaparak üreticilerin mağduriyetini büyütüyorlar. Bu oyalamalara ve kandırmalara karşı tek çözüm birlikteliğimizdir. Bir araya gelmeyenlerin her zaman zarar gördüğünü biliyoruz. Bizler bu zamana kadar yaşadıklarımızı yeniden yaşamak istemiyorsak, sesimizi yükseltmek zorundayız. Ne istediğimizi örgütlü olarak dile getirmemiz gerekir. Bu nedenle kurulan sendikaya sizleri üye olmaya çağırıyoruz, başka da çaremiz yok.” dedi. 
Üreticilerin düşüncelerini ve sorunlarını dinleyen Sağra, “Sendika olarak ‘alana’ değil, ‘ürüne’ destek olunması için, fındık fiyatının gider belirlemesi yapıldıktan sonra belirlenmesi ve taban fiyat açıklaması yapılması; bu fiyatın altında fındık alımının engellenmesi; kooperatifleri yok eden 4572 sayılı yasanın değiştirilmesi gerektiğini, Tarım Yasasındaki tarıma desteğin GSMH’ın yüzde biri altında olmayacağı zorunluluğunun bile yerine getirilmediğini anlattı.
Sularımızı şirketlere teslim ediyorlar
TBMM’de komisyonda görüşülen ve şimdilik geri çekilen ‘Suların şirketlere devredilmesi yasası’ olarak da adlandırılan tarımda sulamanın paralı hale getirilme girişiminin kabul edilemeyeceğini vurgulayan Sağra, “Tüm canlılar için su olmazsa olmazlardan. Bu nedenle ücretsiz olmalı. Tarımda suyun paralı hale getirilmesi yerli ve yabancı şirketlere yeni kazanç sağlama kapısı olurken üreticilere ek gider olarak yansıyacak. Ürününün, emeğinin karşılığını alamayan üreticiye son öldürücü kurşunu sıkmak istiyorlar. Üreticilerin bu yollarla sıkıştırılmasının nedeni toprakların şirketler tarafından ele geçirilmesinin kolaylaştırmak istiyorlar. Tarımın üretici köylüler tarafından değil, şirketler tarafından yapılmasının yolu hazırlanıyor.  Bunu kabul etmiyoruz.” dedi. Haber Merkezi
Editör: Haber Merkezi