Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası Başkanı Bahadır Baş, Muhasebe Haftası’nda askerlerimize yapılan hain saldırı kınayarak, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ve milletimize başsağlığı diliyorum. Bu yıl Muhasebe haftamızı üzüntülü olarak kutluyoruz.” dedi.

 

“1-7 Mart Muhasebe Haftası Mali Müşavirlik Mesleğinin toplumun tüm kesimlerine tanıtılması, ülke ekonomisine ve iş dünyasına sunduğu değer ve faydaya ilişkin farkındalığın arttırılması amacıyla  kutlamaktayız.” Diyen Baş, şöyle devam etti: “1990’dan bu yana 30 yıl içerisinde; mali müşavirlik mesleği, kurumsallaşma sürecini tamamlayarak, ülke ekonomimizin gelişimi için hareket eden, iş dünyasına bilgisi ve hizmetleri ile yön veren, ürettiği değerleri toplumla paylaşan önemli meslek kuruluşlarından biri haline gelmiş, idare ile mükellef arasında köprü görevi üstlenerek, devletin kayıt dışı ekonomi ile mücadelesinde en büyük destekçisi olmuş ve ülkemizin iktisadi hayatının vaz geçilmez kurumu haline gelmiştir.”

 

Her talebi çözüm odaklı önerilerle gerekli Bakanlıklara, TÜRMOB aracılığı ile ilettiklerini ifade eden Baş; “İletmeye devam edeceğiz. Mevzuatların günümüz koşullarına uygun hale getirilerek etkin, denetime açık, şeffaf, işverenler-idare tarafından rahatlıkla anlaşılabilir şekilde olmasını istiyoruz.  İşletmelerin muhasebe işlemlerinin gerçekleri yansıtmadığı yerde kayıtdışı işlemler, suistimaller, yolsuzluklar, karanlık işler yaşanır. Yolsuzluğun, suistimalin, karanlık işlerin, kayıtdışı ekonominin panzehiri muhasebedir. Mali müşavirlerdir.  Muhasebe sistemleri, Mali Müşavirleri güçlü ülkelerde kayıtdışı ekonomi ve yolsuzluk ile etkin mücadele edilebilir. “ dedi.   

 

Baş taleplerini sıraladı!

 

1-7 Mart Muhasebe Haftası’nda taleplerini sıralayan Başkan Baş; “Birçok kanun her yıl değişirken, 1989 yılında çıkan 3568 sayılı yasa 30 yıl içerisinde nisbi seçim sistemi ile ilgili maddesi haricinde hiçbir değişikliğe uğramamıştır. Uygulamalarda dinamik olan mesleğimiz yasa metinlerinde güncelliğini yitirmiştir. TÜRMOB ve Odaların görüşü alınarak çağı kavrayan yeni bir meslek yasası istiyoruz. Mali Tatil’in yalnızca kağıt üzerinde yer alan bir kanun olmasından öte uygulanabilir olmasını istiyoruz.  Gelir İdaresi Başkanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yapmış olduğumuz bilgilerin İŞKUR, TÜİK, İç İşleri Bakanlığı gibi kurumlarla sistem üzerinden paylaşılmasını istiyoruz. Bildirim yaptığımız kurumlarda var olan veriler için ayrıca başka adlar altında bilgi talep edilmesi uygulamasından vazgeçilmesini istiyoruz.

-e-uygulamaların kapsamının daha da arttığı, günümüzde küçük işletmelerin dahi alım-satımlarının elektronik ortama taşındığı ortamda çapraz kontrol sistemi olarak uygulanan fakat önemini yitiren  BA-BS formlarının kaldırılmasını talep ediyoruz. Üzerimizde ağır yük olan yüzde 18 KDV nin Doktorlarda, Avukatlarda olduğu gibi yüzde 8’e düşürülmesini istiyoruz. Yasal mevzuatlara göre tahsil edemediğimiz gelirlerin KDV’sini ödemekle yükümlü tutulmaktayız. Serbest meslek kazancının vergilendirilmesinde Gelir Vergisi ve KDV kanunu çelişkisinin giderilmesini istiyoruz. 17 Şubatta yani yıllık beyanlardan 12 gün önce verilen son dönem geçici verginin kaldırılmasını istiyoruz. Son dönemde mükelleflere yeni vergi ve beyan yükümlülükleri getirilmiştir. Mükellefi direk ilgilendiren ancak bizlerin üzerimize yıkılan Poşet Beyannamesi, Geri kazanım katılım payı (GEKAP) bildirimlerinin ÖTV uygulamasında olduğu gibi üreticisinden, ithalatçısından kaynağında vergilendirilmesini istiyoruz. POŞET SAYMAK istemiyoruz. Ticari uyuşmazlıklar ve işçi işveren uyuşmazlıkları ile sınırlı olmak üzere Mali Müşavirlere Arabuluculuk yapma hakkının verilmesini istiyoruz.  MUH-SGK birleşmesi uzun zamandır bizlerin eğitim, uygulama çalışmaları açısında yoğun mesai harcamasına neden olmuştur. Uygulama tecrübelerimizle defalarca yaşanacak sorunları dile getirdik, nedenlerini açıkladık. MUH-SGK birleşmesinden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Beyan sürelerine dair değişiklik talebimiz idare tarafından uygulamaya konuldu ve beyan süreleri ile ödeme süreleri aynı tarihler oldu. Bu hususta sesimiz duyan ve düzenleme yapan Gelir İdaresi Başkanlığına teşekkür ediyoruz. Meslek mensuplarının görevlerini ifa ederken mücbir sebep hakkı yoktu. Bir anlamda her ne olursa olsun beyanlarını yasalarda belirtilen sürelerde yapmak zorundaydı. Bugüne gelindiğinde meslek mensubunun kendisi veya yakınının vefatı durumda 7 günlük mücbir sebep hali olarak bizlere verildi. Bunun için Gelir İdaresi başkanımıza teşekkür ediyoruz. Ancak mücbir sebep konusunda SGK bildirimleri açısından da mücbir sebep hali verilmesini, ağır hastalık ve doğum halinin de mücbir sebep olarak sayılmasını istiyoruz. Düzenlemenin bu konudaki noksanlığının giderilmesini talep ediyoruz.

 

Sürekli değişen mevzuatlar, yeni eklenen beyan ve bildirimler ile artan iş yükü, alt yapısı tam oluşturulmadan uygulamadaki değişiklikler, göç yolda düzelir mantığı ile yapılan düzenlemeler, son dakika açıklanan süre uzatımları, mevzuatların her geçen gün daha da karmaşık olması meslektaşlarımızda büyük bir stres yaratıyor. Pek çok meslektaşımız bu yoğun iş yükü altında ailelerine karşı sorumluluklarını yerine getiremiyor, eşinden, çocuklarından, anne-babalarından uzak bir yaşam sürüyor, her yıl onlarca meslektaşımız iş yetiştirme stresinden hayatını kaybediyor. Taleplerimizin dikkate alınması bizleri rahatlatacak sorunlarımızın giderilmesinde önemli bir adım atılmış olacak.” diye konuştu. Haber Merkezi

 

Editör: Haber Merkezi