CHP Ordu Milletvekili İdris Yıldız, “basından sansürün kaldırılışının 106. Yıldönümü” nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yaptı.

Yıldız, açıklamasında şunları ifade etti: Basın özgürlüğü “insanın temel haklarından” biri olan “haber alma özgürlüğü” ile doğrudan bağlantılıdır. Ancak ne yazık ki, Türkiye’de demokrasinin ve basın özgürlüğünün sadece adı vardır, kendi yoktur. Hükümet tarafından, ileri demokrasi ile yönetildiği iddia edilen ülkemizin, dünya basın özgürlüğü sıralamasındaki yeri her yıl düşmektedir. Basında sansürün kaldırılışının 106. yılını kutlasak da sansür halen devam etmektedir. Medya organları ve yazarlar baskıya maruz kalmadan seslerini, düşüncelerini, bildiklerini, gördüklerini rahatlıkla söyleyememektedir.

Her yıl ülkelerin basın özgürlüğünü inceleyen Freedom House, 2014 raporunda Türkiye’yi son 15 yıldır ilk kez “kısmen özgür ülkeler” kategorisinden “özgür olmayan ülkeler” kategorisine düşürmüş,  rapor, medya üzerindeki siyasi baskının arttığına vurgu yapmıştır. Buna göre 197 ülkeden 63’ü, 2013’te özgür basına sahip ülkeler olarak gösterildi. 68’i “kısmen özgür” sayıldı. Fakat aralarına ilk kez Türkiye’nin de eklendiği 66’sı ise “özgür olmayan ülkeler” arasında yer almıştır.

Rapora göre, yaşanan işten atılmalar, sansür ve otosansür uygulamaları, şeffaf olmayan medya sahipliği nedeniyle Türkiye bir yıl önceye göre 14 sıra daha gerileyip dünya genelinde 134’üncülüğe gerilemiştir.

Türkiye, 42 ülkenin yer aldığı Avrupa’da basını özgür olmayan tek ülke olarak göze çarpmaktadır. Rapora göre, Bangladeş, Endonezya, Moğolistan, Uganda, Kenya, Tanzanya, Lübnan, Tunus, Cezayir, Kuveyt, Makedonya, Bosna-Hersek, Kosova, Arnavutluk, Gürcistan, Moldova basını Türkiye’den daha özgür ülkeler kategorisinde yer almıştır. Hükümetin özgür tartışma ortamını kontrol altına alma yönünde harcadığı çabalar, ülkemizi, dünyadan koparmaktadır. Hükümet dünya devletlerinin insana ve insan haklarına verdiği önemi, basın özgürlüğünü, demokrasisini, sosyal devletini görmezden geldiği sürece, ülkemiz ne yazık ki hakettiği yere ulaşamayacaktır.

AKP Hükümeti kendisine muhalefet eden gazeteci ve medya kuruluşlarını cezalandırmak için devletin bütün olanaklarını kullanmakta, medya üzerindeki ağırlığını orantısız bir şekilde kullanarak ülkedeki siyasi ve sosyal kutuplaşmayı da derinleştirmektedir.

Topluma haber ve bilgi akışı sağlayan gazetecilerimiz ilkeli, tarafsız, sorumlu habercilik anlayışı içerisinde hareket ederek kamusal bir görevi yerine getirmenin bilinci içerisinde davranmalıdır. Bu nedenle her zaman güçlüden yana değil haklıdan ve doğrudan yana tavır almalıdırlar. 

Demokrasinin ayrılmaz bir parçası olan basının; bağımsız, özgür, bir şekilde herhangi bir baskıya, tehdide, yönlendirmeye ve sansüre uğramadan görevini yerine getirmesini ümit ediyor, basından sansürün kaldırılışının 106. Yıldönümünde ülkemizin özgür bir basına sahip olması ve basın üzerindeki siyasi ve ekonomik her turlu baskının son bulmasını temenni ediyor, saygılar sunuyorum.Haber Merkezi
Editör: Haber Merkezi