Türkiye son 8 yıldır olağan üstü olaylar yaşıyor.Kimin eli kimin cebinde belli değil.Kim kiminle ortak ,kim kime düşman anlamak mümkün olmuyor.Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları olup bitenleri anlamaya çalışırken,yeni bir gündem  ha ha ha kadınlara yakışmıyor.Bu gündemi yaratan kim ?Ülkeyi 12 yıl mecliste tek başına yönetme yetkisini alan iktidar partisinin genel başkan yardımcısı.
      Ülke 12 yıl boyunca içer de ve dışarı da karşılaştığı sorunları gidermiş olmanın verdiği mutluluğu yaşarken ,kadınların mutluluktan kahkaha atmaları inancın hışmına uğratılıyor.Kadınların mutluluklarını erkeklere belli etmeden yaşamaları uygun görülüyor.
       Son 8 yılda içeri de TSK komutanları terörist olmakla suçlanarak ömür boyu mahkum oldular.Aydınlar,gazeteciler ve siyasiler aynı suçtan yıllarca mahkum oldular.Silivri'de nöbetçi çadırları kurdular.İktidara yapılanların hukuksuz olduğunu duyurmaya çalışıyorlardı.İktidar sahipleri kulak asmıyor,yapılan hukuksuzluğun savcısı olduğunu söylüyorlardı.Ne olduysa 17 Aralıkta bütün bunları yapan savcılar ve emniyet yetkilileri yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları ile iktidar partisinin başına kadar uzanacak süreci başlattılar.İktidar cevap olarak savcıları ve emniyet yetkililerini terörist ve vatan haini ilan ederek,ya görevden aldılar ,yada görev yerlerini değiştirdiler.İktidar sahipleri ,paralel devlet olarak açıkladığı yapının inlerine gireceğini seçim meydanlarında söylüyorlardı.Cumhurbaşkanlığı seçimi içinde Emniyet görevlileri inlerinden alınarak ,Emniyette sorguya çekildiler.Emniyetten mahkemeye sevk edilenlerin bir kısmı tutuklandılar.Bu sefer Çağlayan da nöbetçi çadırları kurmaya çalışıyorlardı.Süreç devam ediyor.Somada ölen maden işçileri için verilen sözler yerine getirilmesini bekliyorlar.Ülke ekonomik olarak yabancılara borçlanmaya devam ediyor.Taşaronluk sistemini hızlandırarak devam ettiriyorlar.Bunlar gibi sorunlar   devam edip gidiyorlar.
        Dışarıda tüm komşularımızla olan ilişkilerimiz dostluktan ,düşmanlığa dönüşmüş durumda.Ticari ve siyasi olumsuzluklar düzeltilemiyor.Belirsizlik devam ediyor.
         Ülkemizde tüm bu sorunlar gündeme taşınmaz ,gündem olarak ha ha ha yaratılmak isteniyorsa,ülke olarak gülünecek hale geldik demektir.Tüm inanan mümin yurttaşlara düşünme zamanının geldiğini birilerinin anlatması gerekmiyor mu?Daha ne kadar inancının sömürülmesine ilgisiz kalacaklar.Ne zaman mümin olmakla ,dinci olmak arasında ki farkı anlayacaklar.