Memduh'a Hanım diyor ki: "Bir ilan gördüm, Bulut İnşaat'ın. Gittim, engelli çocuklara indirimli konut satışı, ilan ikna edici. Gittim, gayet iyi bir ofis, ikna oldum. 100.800 liraymış bedeli. Benim 34 bin liram vardı, bunu verdim. Çocuğum yüzde 99 engelli. 10 bin lira ustamdan borç aldım, kız kardeşimden borç aldım, 700 lira da çocuğumun kumbarasında vardı, onu verdim ama evim ortada yok, onu başkasına da satmışlar."

Memduh'a hanım gibi haksızlığa uğramış gözü yaşlı ve acı çeken çok insan var. Bu insanlar dişlerinden tırnaklarından artırdıkları paraları ev sahibi olmak için inşaat şirketlerine yatırmışlar. Ama şimdi bir ev sahibi olma umutları yıkılmış.

Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu ile bu mağdur insanların yanında olmak, onlara destek vermek için zaman zaman etkinliklerine katıldık. Sorunlarını dinleyince gerçekten çok haklı olduklarını gördük.

İstanbul'da çoğunluğu Esenyurt, Tuzla ve Fikirtepe'de olmak üzere 100 bin, Türkiye genelinde ise 300 bine yakın kişi konut alımlarında çeşitli şekilde dolandırılmış. Bazen bir ev birden çok kişiye satılmış. Bazen tapu verilmiş ama tapuda kayıtlı olan ev ya yapılmamış veya yarım bırakılmış. İnsanlar bir ev sahibi olmak isterken yalanlarla, hile ve çeşitli şekilde aldatılarak dolandırılmışlar. Genelde ön ödemeli satış kampanyalarında yasalara aykırı sözleşmeler düzenlenmiş, yarım kalmış projeler üzerinden ikinci, üçüncü satışlar yapılmış.

Bir de eminevim mağdurları var. Türkiye'de ve Dünya'da bir ilk olduğu ileri sürülen bu sisteme göre; faiz ödemeden, kişinin bütçesine göre, dilediği yerden istediği konutu, arabayı, taşınmazı alabilmesi mümkün. Bu sistemin özünde imece ve yardımlaşma var.

Eminevim mağduriyetinde faiz konusunda duyarlı olan insanların paralarını toplayan 21 faizsiz finans şirketinin tasfiyesine karar verilmişti. Tasfiyesine karar verilen şirketler önce BDDK'ya ve sonra TMSF'na devredildi. Şimdi bu insanlar devletin kendilerine sahip çıkmasını ve alın teri birikimlerinin geri ödenmesini bekliyorlar.

Fakat şimdi bu sistemde çöktü ve 54.000 mağdurdan 37.000 kişi tahsisat-teslimatını almamış olup, tüm birikimlerinin ve alın terlerinin bir anda yok olması durumu ile karşı karşıya bırakılmıştır. Şimdi bu mağdurlar da Evim Mağdurları platformunu oluşturmuşlar.

Tüm bu insanlar uğradıkları bu haksızlıklara çözüm bulamıyor.

DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Dişinden tırnağından artırarak veya yıllarca çalışarak aldığı emekli ikramiyesinin üzerine kattığı birikimlerle barınacağım bir evim olsun diyen tüketiciler daha ucuz olacağından genel olarak temelden bir konut alıyor, aylarca o konutun kendisine teslim edileceği günü bekliyor ancak bir gün inşaatın tamamlanamayacağını öğrenerek yıkılıyor.

Tüketici için inşaatı tamamlanmış konut almak en güvenceli oluşu. Ama elbette ki bu konutların fiyatları temelden satın alma fiyatının çok üzerinde.

İnşaatların yüklenici iflas etti, yanlış hesap yaptı, toprak sahibiyle sorun çıktı, inşaat maliyetleri olağanüstü artışlar oldu gibi bahanelerle inşaatları tamamlaması riskinin önlenmesi mümkündür.

Bu nedenle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun sıkı kurallar getirmiş. Proje üzerinden ön ödemeli konut satışlarında izin almak zorunludur. İnşaat ruhsatı alınmadan satış yapılamaz ve ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil edilmesi zorunludur. Satış sözleşmesinin geçerli olabilmesi için bunun noterde düzenlenmesi zorunludur. Uygulamada satış sözleşmesinin noterde değil alıcı-satıcı arasında yazılı olarak da yapıldığı görülmektedir.

Tüketiciler yapı ruhsatı alınmamış konutları almamalıdır. Proje üzerinden satış yapan yüklenici mutlaka tamamlama sigortası yaptırmalıdır. Bina tamamlama sigortası yüklenicinin iflası ya da sözleşmedeki teslim tarihine göre 12 ay geçtiği halde teslim edilmemesi halinde ödenen tutarın yasal faizi ile tüketiciye ödenmesini veya kararlaştırılmışsa inşaatın tamamlanmasını güvence altına alır.

Konut mağdurları bugüne kadar haklarını elde etmiş değil. Yasama, yürütme ve yargı yollarına başvurmalarına karşın olumlu bir sonuç alamamışlar. Hatta kendilerini dolandıran bir kısım yüklenicilerin Amerika ve başka ülkelerde yaşadıklarını söylüyorlar.

Başvurdukları yasama ve yürütme makamları hiçbir çözüm üretmemiş. Ticaret Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ve Mali Suçları Araştırma Kurulu da çözüm üretememiş.

Konut mağdurları, yüklenici ve diğer sorumlular için yaptıkları suç duyuruları için kovuşturmaya yer olmadığı kararı çıktığına üzülüyorlar.

Üstelik evlerini almak için şikayetçi olan hak sahiplerine, bunlar örgüt diye karşı suç duyurusu yapılmış. Sosyal medya paylaşımları için de suç duyuruları yapılmış.