İmtihan hayatımızda ilkokula kayıt olduğumuzdan itibaren başlar. Sınav, direnme, dayanma, katlanma, güç gerektiren sonuçta bir deneyim kazandıran zor durumdur. Bu Dünya imtihan yeridir. Allah u Teâlâ çok mal veya fakirlik vererek yahut hep sıhhat veya hastalık vererek imtihan eder. Her işimiz imtihandır. İmtihan’a karşı uyanık olmaya çalışmalıyız. Hepimiz mutlaka her an, ‘’ Kulum ben sana şu nimetleri verdim, nasıl kullanıyorsun?’’ diyen Allah tarafından imtihana tabiiyiz. Onun için varlıkta, darlıkta, hastalıkta, sağlıkta veya başarısızlıkta olsun bunların birer imtihan olduğunu unutmamak gerekir. Büyükler de talebelerini çeşitli vesilelerle imtihan ederlerdi. İmtihanı kazanan da kaybeden de olurdu. ‘’ Şu talebemi 30 senedir imtihan ediyorum. Beni ilk tanıdığında ki edebinden ve tevazuundan hiçbir şey kaybetmemiş.’’ Diyen zatların, imtihanı kazanan talebeler de olmuştur. O halde edebimizi hiç bozmamalıyız. Büyüklere karşı bir saygısızlığa bir edepsizliğe düşmemeliyiz. Allah da hadis-i kutside, ‘’ Benim evliya kuluma edepsiz davranan, düşmanlık eden bana harp ilan etmiş gibi olur’’ buyuruyor. Bu hal üzere olan kimselerin kurtulmaları nasıl mümkün olur? Mümkün olması için her yönden insanlarımızın a dan z ye kadar kendine dikkat etmesi lazımdır. Ailemiz de öğrenci olmayan çocuğun bulunmadığını zannetmiyorum. Onların bütün tahsil hayatı tahsil hayatından sonra istikballerinde evlenmelerinde çoluk çocuk sahibi olmalarında geçen günler ve seneler içinde hayatları hep imtihanla geçer. En güzel şey yaşamamız içerisinde çalışmak ve öbür Dünya’da imtihanı unutmayarak oraya göre yaşamamız lazımdır. Sevgili okurlarım her iki Dünya’da ve hayatınızda imtihanınızın iyi geçmesini temenni ederim saygılarımla…