Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi, Ağız, Yüz ve Çene Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Eroğlu, ultraskin (ses ötesi tedavi HIFU) uygulamasının Samsun’da ilk kez kendileri tarafından uygulanmaya başlatıldığını belirterek, “Artık yüz ve boyundaki kırışıklıkları bu uygulama ile yok ediyoruz” dedi.
Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Lütfi Eroğlu, Samsun’da bir ilki gerçekleştirdiklerini söyledi. Prof. Eroğlu, “Ultraskin ile gençleştirme ses dalgaları kullanılarak cildin alt katmanlarındaki kolajen üretiminin tetiklenmesi ile ciltte sıkılaşma ve lifting etkisi sağlayan bir yöntemi ilk kez Samsun’da uygulamaya başladık” diye konuştu.
Prof. Dr. Eroğlu, ultraskin cihazı sayesinde yapılan tedavide, ısı enerjisi oluşturan ses dalgaları ile doku derinliğine odaklandıklarını ve cildin üst tabakasına zarar vermeden deri altındaki bağ dokusunda kolojen üretimini artırarak yüzde gençleştirme sağladıklarını belirterek şunları söyledi: “Ultraskin yüz ve boyun germe sırasında cildin 3 mm ve 4,5 mm altına odaklanmış ultrason dalgaları hedeflenen uygulama bölgelerinde, kolajen üretimini uyaran ısı hasarları oluşturulur. Bu işlem sırasında cilt yüzeyi uygulamadan etkilenmez. Cilt altında taşıyıcı bağ dokusunun bulunduğu derinliğe ulaşan enerji sayesinde dokuda yeni kolajen yapımı uyarılarak güçlü bir sıkılaşma etkisi meydana gelir ve zaman içinde cerrahi müdahale olmadan yüz germe etkisi elde edilir. Yüz cildi ve yüz ovalitesinde kaybı olan çene çizgisinde sarkmaları olan hastalarda yanaklara, gıdı bölgesindeki sarkmayı düzeltmek amacıyla boyuna, kaş kaldırmak amacıyla kaş-alın bölgesine, göz dış ve alt kısmındaki kırışıklıkları azaltmak amacıyla göz çevresine, dekolte bölgesindeki kırışıklıkları düzeltmek amacıyla da dekolteye uygulamaktayız.”
Ultraskin uygulamasının yaklaşık bir saat sürdüğüne dikkati çeken Prof. Dr. Lütfi Eroğlu, “Ultraskin ile cilt germe tek seanslık bir uygulamadır. Uygulama sırasında hastalarımız hissettikleri acıyı genelde ‘iğne batması’ ya da ‘elektriklenme’ olarak algılıyorlar. Bu uygulamamızda ağrı olmadığı için, anesteziye ihtiyaç duymuyoruz. Ayrıca tedavi sonrası hasta hemen sosyal yaşımına geriye dönebilmektedir” şeklinde konuştu.
Ultrason enerjisinin tıpta 50 yıldan aşkın süredir güvenle (gebeler dahi) kullanılmakta olduğuna dikkat çeken Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahı Prof. Dr. Eroğlu, ultrasikin uygulamasının, ilk andan itibaren başlayan etki her geçen gün daha belirginleştiğini ve 3 ayın sonunda maksimum etkiyi verdiğini ifade ederek, yüzdeki sıkılaşmanın cildin özelliklerine göre 1.5 ila 2 yıl sürdüğünü söyledi.
Ultraskin ile yapılan uygulamanın tüm estetik cerrahi uygulamalarla kombine edilebileceğini belirten, Prof. Dr. Eroğlu, şu bilgileri verdi: “Bu yöntemler sırası ile botox, dolgu gibi enjeksiyon tedavileri, fraksiyonel lazer, radyofrekans gibi cilt yenileme yöntemleri organik lifting (eriyebilir cerrahi iplerle yüz ve boyun germe), prp gençlik aşısı ve mezo lifting gibi cildin kalitesini arttırıcı yöntemlerle kombine edilebilir. Böylelikle cerrahi yöntemler kullanılmadan cerrahi yöntemlerin sonucuna yakın uygulama sonuçlarına ulaşabiliriz. Günümüzde artık ideal uygulamalar kişinin ihtiyaçları doğrultusunda fayda sağlayabilecek kombinasyon tedavilerinin ortaya koyduğu pratik, anlamlı ve etkili uygulamalardır. Bu da kişide sosyal izalasyona neden olmadan, ciddi yan etkiler oluşturmadan iyilik halinin korunması ve geliştirilmesi anlamına gelecektir. Önümüzdeki yıllarda medikal estetik güzellik kavramının korunmasında en önemli faktör olacaktır.”
Kaynak: iha