Yeme-içme ve turizm sektöründe, salgın (pandemi) yüzünden sıkıntı var. İhracatta işler yolunda gidiyor.

Bu gün yayınlanan ihracat rakamlarına göre, 2021 yılı Mart ayında, ihracat rekor kırdı. Önceki döneme göre yüzde 42 artmış görünüyor. Geçen yıl Eylül ayından beri ihracat artıyordu. Pandemiye rağmen ihracattaki artış, ekonomik potansiyelin gücünü ortaya koyuyor.

Her zaman yazar ve söylerim. Türk ekonomisinin potansiyeli güçlüdür. Nihayet bu güç kendini göstermeye başladı. Ülkemiz, ihracata bağlı büyüme sürecine girdi. Bu yıl, yüzde 7 büyüme oranını yakalaması mümkün görünüyor.

Sorun dış ticaret dengesinden gelen açıkta var. Mart ayında oluşan 4,7 milyar dolarlık dış ticaret açığı, çok değil. Zira, ithalata bağlı üretimlerde, üreticiler, ithal malı stok tutmak zorundadırlar. Üretim yapanlar bilir. Belli bir hammadde stok seviyesini tutturmadan üretim yapılamaz. Ayrıca, mamül ürün stoku da oluşur. Bu gün ürettiğinizi aynı gün, ihraç edemezsiniz.

Ekonomi için olumlu diğer bir gösterge, ihracatın ithalatı karşılama oranıdır. Mart 2021 Ayı için bu rakam yüzde 80 oranını biraz aşıyor. Kritik nokta yüzde 80 dir. Gerisini, turizm çözer ve cari açık sorunu ortadan kalkar. Ancak, Pandemi nedeniyle turizmde yaşanan sıkıntılar yüzünden, dış ticaretten gelen açık, cari açığın kapanmasına olanak tanımıyor.

Bu olumlu tablo karşısında, iktidar taraftarları memnun olacak. Muhalefet ise rahatsız olacaktır. Halbuki, ortaya çıkan tablo Türk ekonomisinin başarısıdır. Başta finansal sorunlar olmasına ve covit 19 salgınına rağmen, ihracat artıyor. Bu başarı, Türk özel sektörüne ve çalışkan genç insanımızın alın terine dayanıyor.

İhracata çalışan özel sektör üretiyor, ihracat yapıyor, vergi veriyor ve devletin giderlerini de karşılıyor. Ekonomik büyümeye katkıda bulunuyor.

Ülkemiz siyasi ve ekonomik istikrarı yakaladığı taktirde, Orta Doğunun Almanyası olmaya hazır bekliyor.