Ağustos ayı başında döviz  değerinin;  Türk Parası karşısında değerinin artması sonucu kağıt ithal fiyatlarıda arttı. Dolasıyla dövize bağlı olarak; yurt içine giren gazete kağıdı ve diğer kağıtların fiyatıda arttı. Dahada önemlisi yıllar önce bunca kağıt fabrikası var iken; bunlar özelleştirildi.  Sözleşmeleri nasıl yapıldıysa;  zaman içinde  kağıt üretimini  bıraktılar.
       Yıllar önce Giresun Aksu’da;  Kocaelinde  Seka;   Zonguldak Çaycuma,  Mersin Taşucu, Muğla Dalaman, Kastamonu Taşköprü, Afyon, Balıkesir kağıt fabrikaları vardı; bunlar özelleştirildi. Sözleşmeleride nasıl yapıldıysa çoğu kağıt üretimini bıraktı; veya üretimini başka alanlara döndürdü;   fabrika   alanını   sattı.  Belki özel sektöre ait değişik amaçlara yönelik üretim yapan yeni kağıt fabrikaları kuruldu ama;  şu anda gazete kağıdı Türkiye’de üretilmiyor. 2015 yılına ait bir istatistikte  2, 084 milyar dolar kağıt, 623 milyon dolarlık kağıt hamuru ithal etmişiz.
        Halbuki hangi şartta olursa olsun; hiç üretimi olmıyan veya ithal etmek durumunda olduğumuz bir malı üretmek için çalışmak durumundayız;  çünkü ithal etmek zorunda kalıyoruz, ve  dahada önemlisi; o maddenin üretim teknolojisiyle ülke olarak uzaktan yakından ilgimiz olmuyor; ve üretim teknolojisini bilmiyoruz. Teknolojiden geri kalmak; dünya uygarlığından geri kalmaktır.  Siz eğer  hiçbirşeyi kendiniz yapamazsanız; ithal etmekle sorun çözülmediği gibi;  döviz sıkıntısı başlayıncada bu imkandan yoksun olursunuz.  Bu nedenden bu konu çok önemli. Olabildiğince her teknolojiye sahip olmamız; ve yurt içinde gerek teknoloji; gerek bu alanda yetişmiş personeliniz olması;   dışa bağımlılığı en aza indirir.
       Siz eğer çoğu teknoloji girdilerini üretemezseniz; ve üretmesini bilmiyorsanız; bu işin sonu tamamen dışa bağımlılığı getirir. Dışa bağımlılıkta; zamanla  bağımsızlığı bitirdiği gibi; ülkenin istiklalini tehlikeye sokar.