Vakti ile çok ünlü bir kaptan varmış.  Ünlü kaptan her sefere çıkışında çekmecesinden bir kart çıkarır bakar tekrar yerine koyarmış. Ama kimseye kartta yazılı olan şey nedir göstermezmiş. Herkes de bu kartta yazılı olan şey nedir diye merak edermiş. Gün gelmiş hak vaki olmuş. Herkes ünlü kaptanın cenazesini unutmuş çekmecesindeki bu kartta yazılı olanlara bakmak için çekmecesini açmışlar bakmışlar. Bir de ne görsünler “ Kartta sağ taraf sancak sol taraf iskele” yazılı imiş. En acemi bir gemicinin dahi bilebileceği bu basit bilgilere ünlü kaptanın neden her seferinde açıp baktığı ve sefere öyle çıktığı bu gün dahi bilinmemektedir.

Bu fıkrayı neden anlattık. Bizim kaptanlarımıza bir uyarı olur mu diye ümitlendik de ondan. Bu fıkrayı yazama gereği duyduk.  Acaba diyorum ünlü kaptanın kartı gibi bir kart hazırlayamaz mıyız? Siyasilerimiz her sefere çıkışlarında her kürsüye çıkışlarında yurt içi ve yurt dışı toplantıya katılışlarında her kanun teklifi hazırlayışlarında ve her TBMM kürsüsündeki konuşmalarında bu karta baksalar nasıl olur. Acaba bu yaptıkları gaflet ve dalaletlerden kurtulur muyuz diye aklıma gelmiyor değil. İnsanoğlu umutla yaşar ya bizimki de o hesap.

Şimdi böyle bir kart hazırlayalım ve siyasilerimize yukarda saydığımız ahvaller de bakmalarını önerelim.

1-      Türkiye Cumhuriyeti devleti insan haklarına dayanan demokratik sosyal bir hukuk devletidir.

2-      Yurtta sulh cihanda sulh bir anayasa ilkesidir

3-      Çarşı pazardaki mallara zam yapılamayacağı Anayasamızın 166. Maddesinde kayıtlıdır.

4-      Yaşamın her kademesinin laiklik ilkesine göre düzenleneceği eğitimin laik ve çağdaş bilime uygun yapılacağı Türkiye Cumhuriyetinin Anayasal hükümleridir. Sakın unutma

 Siyasilerimiz her kanun teklifi hazırladıklarında her TBMM kürsüsüne çıktıklarında her toplantıda görüşlerini açıkladıklarında bu hazırladığımız veya benzeri kartlara bakarak başlasalar acaba Anayasamızın fiyatlarda istikrarı emreden 166. Maddesinin yasakladığı açık bütçeler yaparak hayatımızı zamlara boğarak bir simidi bize 1.000.000 TL ye bir bardak çayımızı 1.000.000 TL ye bir kilo etimizi 40.000.000 TL ye yedirirler mi?

Bence hayır yedirmezler. Bir bu yolu deneyelim. Eğer bu kartı beğenmezseniz  bir önerimiz daha var. Aşağıdaki yemin metnini okuyarak yukarıdaki işlemlere başlasınlar. “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma, “her işimi her davranışımı bu yeminime sadık kalarak yapacağıma” büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim'' Anayasa madde 81

Buna bile razıyız Çünkü burada hukuk devletine ve Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı kalacakları yazılıdır. Atatürk’ün 15 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde hiç zam yok hiç enflasyon yok. Hatta enflasyon %-35 le paramızın değer kazanması yaşanmıştır. Unuttuğumuz değerlere dönelim. O zaman meşhur kaptan gibi gemimiz karaya oturtmadan emin limanlara seyredebiliriz. Aksi halde barış limanlarında seyirler yapmak ham bir hayal olmaya devam edecektir.  

Bu vesile ile AKP iktidarının karnesine bir göz atalım.

Ekmek 15 YKR tan 150 YNK çıkmıştır

Tüp gaz 19 YTL den 60 YTL ye çıkmıştır

Karşılıksız çek sayısı 748.000 den 1.535.000 e çıkmıştır.

Protesto edilen senet sayısı 498.700 den 2.800.000 e çıkmıştır.

Çeyrek altın 24 YTL den 206 YTL ye çıkmıştır

1 Gram altın 18 YTL den 125 YTL ye çıkmıştır

Hazinemizin altın alım gücü 734.000 kg dan 2015 te 483.600 kg a gerilemiştir. NEDEN? Çünkü siyasilerimizin her  kanun tasarısını hazırlarken, her konuşmasını yaparken ünlü kaptan gibi çekmecelerinden çıkarıp bakacak bir kartları dahi yoktur. Atalarımız akıl defter değildir demişlerdir ama bir kısmımız aklımızın defterimizden ve kitabımızdan daha güvenli olduğunu zanneden zavallılarız. Dost acı söyler