Tam mevsimi ve zamanı olması dolayısıyla bu konuyu araştırıp kaleme alayım dedim. Bundan sonraki yazılarımı FINDIK KONUSUNU işleyerek devam
edeceğim.
Bazı yazarlara göre vatanı İsa’nın doğumundan 2838 yıl önce ÇİN!DE
kaleme alınmış. Temel kaynağı ASYA olan fındığın ÇİNDEN geldiği
Türklerin göç etmeleriyle birlikte İran ve Anadolu’ya kadar gelmiş ol-
duğudur. Karadeniz kıyılarında FINDIK tarımının yapıldığını bildirir
belgeler 13.yıla ait Ispartalı SEYRANİ’nin DESTANI, Evliya Çelebi’nin
SEYAHATNAMESİ ‘de bunları doğrular niteliktedir. FINDIK:
Karadeniz kıyılarından Yunanistan ve İtalya’ya götürülmüş. Araplar
tarafından da öğrenilen fındık ABBASİLERİN İspanya ve SİCİLYA’YI
almalarıyla buralarda tanınmış. Romalı Prinus’un adına hitaben PONTUS-
CEVİZİ olarak adlandırılmıştır,o gün bu gündür fındık denince bütün
Dünyanın aklına Karadeniz kıyılarımız dolayısıyla TÜRKİYE gelmektedir.
Ülkemiz dünya FINDIK üretiminin yaklaşık olarak %70’ni,ayrıca fındık ihracatının ise %70-80’nini tek başına gerçekleştirmektedir.
 FINDIĞIMIZIN tarihi ve girdisi böyle olmuş. AMA TÜRKİYEMİZ  
bu oranlarla bir fındık memleketi olmasına rağmen evlerimizde ortalama
olarak yarım kilo fındığın dahi yenilmediği tespit edilmiştir.     
Gönül ister diki fındığın bütün çeşitleriyle Türkiye’miz içinde evlerimize,
lokantalarımıza, pastanelere girmesi ne güzel olurdu. Fındığımız gerek
Türkiye de ve gerekse dünya pazarlarında laiki veçhile tanıtılmamıştır,
Gereken ilgiyi görmediğini ve reklamının da yapılmadığını söyleye bilirim,
 
 
Devamı yarın 1