Atalarımız ne demiş (Ev alacağına komşu al)

Rahmetli annemin ve benim çocukluk dönemlerinde hatırladığım kadarıyla, evlerimizin önünde ekseriyetle bağı bahçesi vardı. Bu evler iki katlı kireçle sıvanmış bağdadi evlerdi bahçelerimizde pancar, maydanoz, salatalık gibi birçok sebzeler yetiştirilirdi. Çamaşırlarımızın kurutabilmesi için ipler takılmış olup çoğumuzun kapısında zil olmadığı gibi kapı tokmağımız dahi yoktu. Çamaşır asmaya yeri olmayanlar komşular çamaşırlarını iplere asar ihtiyacı olan sebzeleri teklifsiz ve izin almadan koparırlardı.

         Komşu evin de ne pişerse hemen tabak içerisinde bitişik eve gönderilir bitişik komşu gönderilenlere karşılık olarak tabağı boş çevirmezdi. Birisinin kızı veya oğlu mu evlenecek kendi çocuklarıymış gibi bütün komşular birleşir el birliği imece usulü ile birbirlerine yardım ederek düğün dernek yaparlardı. Komşu çocuklarının mesut ve mutlu olması bakımından maddi veya manevi hiçbir fedakarlıktan kaçınmazlardı. Komşularının derdi mi veya problemi mi var sır saklamadan anlatırlar. Görmüş geçirmiş yaşlı komşulardan fikir alarak iyi komşuluklarını devam ettirirlerdi, şimdi ise komşularına sır ve problemlerini anlatsan ertesi gün Gülyalı’ dan duyarsın. Komşuda birimi öldü, o komşunun acılı halini bilerek, onlardan habersiz kadınlı erkekli bütün komşular acılarına ortak olur o an yapılması gereken işleri hemencecik yaparak meftayı defnederlerdi. Komşularca helvalar yapılır acılı eve yemek gönderilirdi.

         Bu gün beton duvarların ayırdığı apartman dairelerinde ne komşuluk kaldı ne dostluk ve ne de ahbaplık. Herkes kendi derdine düşmüş hayat maddiyat ve menfaat komşuluğuna bürünmüş. İlgi, alaka en önemlisi komşuluklarda saygı ve sevgi kalmamış, alt katta veya karşı dairede yaşananlardan hiçbir komşunun haberi olmadığı gibi ölümler dahi duyulmuyor. Bu gibi olaylar büyük şehirlerde daha fazla oralarda, komşuluk hukuku hiç kalmamış küçük şehirlerde ise bu olaylar biraz daha insaflı.

         İstanbul’ da karşı dairemde oturan komşumdan bize helva geldi bu nedir dediğim zaman kapıcı karşınızdaki dairede oturan bayanın beyi hastalanarak hastaneye kaldırıldı ve hastanede ölerek defnedildi işte bu helva ondan dolayı, artık küçük şehir apartman dairelerinde bile bayramlaşma komşuluk hukukuna rastlanmıyor. Komşular asansör kabinlerinde veya kapı önünde selamlaşarak el sıkışıp bayramlaşıyorlar. Şayet ölenlerimiz bir gün geri gelse ve bu durumları görse iyiki öldük diyecekler. Ticari hayattaki komşuluk ise bambaşka o zamanlar ödünççülük vardı herkes birbirine güvenir verdiği sözü gününde tutardı bugünkü kadar çek ve senede ihtiyaç yoktu. Para sıkıntısı olan veya acil işi dolayısıyla bir yere gidenin komşusu diğerinin dükkanına göz kulak olur şimdi ise komşuluk olayları malumunuz.........

         Sayın okuyucularım zannediyorum ki sizlerde benim gibi düşünüyor istisnaları ayırt ederek komşuluklar hususunda bana hak veriyorsunuzdur. Ben karşımdaki komşumdan dolayı şanslıyım çünkü benim komşum olan bayan dört dörtlük bir komşu Allah onun gibi fedakar iyi niyetli komşu nasip etsin. Gene de  iyi bir ev ile dört dörtlük bir komşu almaya bakın.

KOMŞULUKLARDA OLDUĞU GİBİ HER ŞEYDE ARANAN İYİ NİYET SAYGI VE SEVGİDEN DOĞMAKTADIR KANAATİNDEYİM.