GİRESUN (AA) - GÜLTEKİN YETGİN - Giresun'da 1816 yılında yaptırılan Bekteşbey Camisi'nde kök boya kullanılarak yapılan farklı renklerdeki süslemeler orijinalliğini yaklaşık iki asırdır koruyor.
Çamoluk ilçesindeki Sarpkaya köyünde Çeçenzade Hasan Bekteş Bey tarafından yaptırılan cami, Osmanlı mimarisini yansıtıyor. Caminin minber, mihrap ve çatısındaki kök boyayla yapılmış farklı renklerde süslemeler ise dikkati çekiyor.
Giresun Müze Müdürü Hulusi Güleç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bekteşbey Camisi'nin dönemin en güzel mimari örneklerini taşıyan oldukça orijinal bir eser olduğunu söyledi.
Caminin dikdörtgen planda köşe taşları kesme, diğer duvarları ise yarı yonu moloz taşlarla yapılmış olduğunu belirten Güleç, şunları kaydetti:
"Üst yapı tamamen ahşaptan yapılmış ve ahşabın en güzel işçilik örnekleri bulanan güzel bir camidir. Cami içerisindeki çatı kendi içerisindeki alanla bölünmüş ve buradaki alanlarda değişik ahşap mimariler uygulanmış süslemeleri ise dönemin özgün mimarisini yansıtan kök boya dediğimiz alizarin boyalarla yapılmış orijinal bir eserdir. Geçtiğimiz yıllarda taş işçiliği ve ahşap işçiliğinde bazı küçük restorasyonlar yapıldı fakat orijinalliğini koruyarak günümüze kadar gelmiştir."
- Farklı renkler göze çarpıyor
Güleç, Bekteşbey Camisi'nin minberinin ahşaptan yapıldığını ifade ederek, "Minber üzerinde de çeşitli süslemeler orijinal kök boyalarla yapılmış boyamalar vardır. Mihrap kısmı ise taştan yapılmış ancak ahşap mimari gibi boyanarak süslenmiştir. Çatıdaki bölünmeler yaklaşık 9-10 kısma bölünmüş ve her bölmede ayrı bir süsleme mevcuttur. Her bölmede de ayrı renkler kullanılmıştır" diye konuştu.
Kent merkezine uzak olması dolayısıyla camide çok fazla restorasyon çalışması yapılamadığına dikkati çeken Güleç, "İnşallah ilerleyen yıllarda bu camimiz de aslına uygun orijinal bir şekilde onarılır. Bekteşbey Camisi, Giresun'da bulunan nadide eserlerden çünkü cami içerisinde bulunan ahşap işçilik ve boyama gerçekten caminin en güzel özelliklerinden biridir" ifadesini kullandı.
Güleç, caminin kitabesinin mevcut olmadığını ancak resmi kayıtlardan alınan bilgilere göre hicri 1232, miladi 1816 yılında yapılmış bir cami olduğunu belirtti.
