Kusurlarınızı kabul etmek, ama nasıl? İnsanlara kendileriyle ilgili neyi sevmediklerini sorarsanız, çoğu nasıl cevap vereceğini bilemez. “Çok var, hangisini söyleyeyim.” der. Kibirli ve kendine aşırı güvenen diğer kişiler ise, sahip olmadıklarını ve kendilerini oldukları gibi kabul ettiklerini söyleyeceklerdir. Fakat bu insanlar muhtemelen yalan söylüyor.

Sonuçta, neredeyse herkesin kendisiyle ilgili sevmediği ve saklamaya çalıştığı bir şeyi vardır. İnsanlar diğer yönlerinin yanı sıra utangaçlığı, güvensizliği ve beğenilmeme korkusunu gizler.

Fakat ilginç olansa, insanların kendilerinde anormal bir durum olmadığı halde, bazı kişisel özelliklerini kusur olarak belirtmesidir. Örneğin, kemerli burun bir kusur değil, fiziksel bir özelliktir. Fazladan birkaç kilo, yüzünüzdeki çiller, kısa boy ya da erkeklerin kelleşmesi kusur olarak düşünülmemelidir.

Bu olumsuz benlik algısının arkasında güvensizlik ve kabullenme yatar. Gerçek kusurlar nadiren görülür. Sorumsuzluk, tembellik, bencillik ve gurur, değişmek ve gelişmek için eğitimli bir duyarlılık gerektiren özelliklerdir. 

Herkesin kusurları ve erdemleri vardır. İnsan olmanın güzel tarafı, tüm bu karşıt elementlerin onu kusurlu ve eşsiz yapan bir kombinasyonundan oluşmasıdır. Belki sizin kusurlarınızdan biri huysuz olmanızdır. Öte yandan zamanla güçlü özelliklerinizin ve sabırsız olduğunuzun ve bunları nasıl kontrol edeceğinizin farkında olmayı öğrenebilirsiniz.

Ya da belki çok fazla konuşma eğilimindesiniz ve diyaloglarda neredeyse kimsenin bir şey söylemesine izin vermiyorsunuz. Bir kez daha, onu fark etmeniz ve sorumluluğunu almanız, bunu yönetmeyi mümkün kılar. Bu sizi tanımlayan şeylerden biridir ve muhtemelen de böyle olmanızın nedenidir. Ancak, bu kötü biri olduğunuz anlamına gelmez.

Kusurlarınızı kabul etmek yolunda çok temel bir ilk adım vardır. Kendinizde sevmediğiniz şeyin gerçekten bir kusur olup olmadığını bilmeniz gerek.